1) İşyeri niteliğindeki bağımsız bölümün eklentisi niteliğinde bulunan deponun, bağımsız bölümün mülkiyetine tabi olacağı, bağımsız bölümden ayrı olarak kullanılamayacağı, dahili davalı derneğin temsilcisinin "deponun boşaltıldığını" beyan etmesi ve yerleşim yeri değişikliğine ilişkin sorgu sayfasını sunması karşısında, bu iddia üzerinde durulmak suretiyle bağımsız bölümün eklentisi niteliğinde bulunan deponun boşaltılıp boşaltılmadığı yönünden araştırma yapılması gerektiği- "Dernek tarafından kullanılan deponun boşaltılıp boşaltılmadığı konusunda araştırma yapılmasına gerek olmadığı, 13 nolu bağımsız bölümün eklentisi niteliğinde olan deponun dernek olarak kullanılmasına son verilmesi suretiyle eski hâle getirilmesine karar verilmesi gerektiği" şeklideki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği- 2) Ortak yerler üzerinde bütün bağımsız bölüm maliklerinin arsa payı oranında ve ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olması nedeniyle, masa-sandalye konulmasına yönelik eylemin geçici nitelikte olması hâlinde dahi diğer kat maliklerinin kullanımı da engellenmiş olacağından ortak alana el atma niteliğinde bulunduğu- "Ortak yerlere masa-sandalye konulmak suretiyle davalıların müdahalesine yönelik talep hakkında Özel Daire bozma kararında yer verilen açıklamalar doğrultusunda hükmün bozulması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Bağımsız bölümün eklentisi niteliğindeki yerlerin bağımsız bölümden ayrı olarak üçüncü kişiye kiraya verilemeyeceği- Ortak yerler üzerinde bütün bağımsız bölüm maliklerinin arsa payı oranında ve ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olması nedeniyle, masa-sandalye konulmasına yönelik eylemin geçici nitelikte olması hâlinde dahi diğer kat maliklerinin kullanımı da engellenmiş olacağından ortak alana el atma niteliğinde bulunduğu-
Taraflar arasında düzenlenen ek sözleşme uyarınca, KAKS oranı dikkate alınmaksızın 35 numaralı dükkanın 49 m²'sinin davacıya ait olacağının kararlaştırıldığı, davacı dava dilekçesi ile sözleşme uyarınca kendisine eksik verilen 11.07 m2 yere davalının müdahalesinin menini talep etmiş, gelinen aşamada projeye aykırı olarak yüklenici tarafından dükkanına katılan 1,91 m2 yer için duvarın yıkılıp yeniden yapılarak projesine uygun hale getirildiği, projeye aykırı yapılan duvarla ilgili müdahalenin giderildiği, ancak ek sözleşme uyarınca davacıya verilmesi gerekenden 9,51 m2 daha az yer verildiğinin anlaşıldığı- İmar Kanunu'ndak düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği, bu nedenle bozma kararına uyulmakla usuli kazanılmış hak oluşmayacağı göz önünde bulundurularak davacıya eksik teslim edilen 9,51 m2 yerin bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken İmar Kanunu’na aykırı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada; dava konusu temliki işlemlerin arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereği yapıldığı, bu durumda yapılan pay devirleri gerçek bir satış niteliğinde bulunmadığından, davacının önalım hakkını kullanmasının mümkün olmadığı-
Üzerinde kat mülkiyeti kurulmuş olan ana taşınmazdaki ortak alanların işgal edilmesi durumunda, kendisine ecrimisil davası açmak üzere kat malikleri kurulunca yetki verilen apartman yöneticisinin (yönetim adına) ecrimisil talebiyle dava açma ve taraf olma sıfatının bulunduğu-
Davacı yanında asli müdahil olarak davaya katılan müdahillerin, HMUK 433/II-2 de belirtilen “karşı taraf” kavramı kapsamında olmasının mümkün olmadığı- Gerçek bir satışın konusu olmayan, satım niteliğinde olmayan pay temliklerinde yasal önalım hakkı doğmayacağı, örneğin temlikin hibe şeklinde olması halinde, hibede bir malın bedelsiz olarak üçüncü kişinin mülkiyetine geçirilmesi amaçlandığından önalım hakkı kullanılamayacağı- Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde ise arsa sahibi inşaat yapımına karşılık yükleniciye bedel olarak bir miktar para yerine, arsa payını devretmekte olup, bu devir işlemi inşaatın yapımı için finans sağlanması amacıyla yükleniciye verilen "avans" niteliğinde bulunduğundan ve yüklenicinin edimini yerine getirmemesi halinde arsa maliki her zaman payının iadesini isteyebileceğinden bu tür temliklerde önalım hakkının kullanılmasının mümkün olmadığı-