Davalı şirkette çalışan öğretmen ve diğer pozisyonlarda iş sözleşmesi devam eden işçilerin, davalı şirket yetkilisinin "Alacaklarınıza karşılık gidip imza atın." şeklindeki çağrısı üzerine toplu olarak arabulucunun yanına gittikleri, arabuluculuk görüşmesine gidildiğinde Şirket yetkilisi tarafından bilgilendirme yapılacağı söylenerek davacıya arabuluculuk tutanağının imzalatıldığı, arabuluculuk görüşmesine davalı şirket servis aracıyla toplu olarak gidildiği, davacıya süreç ve içerik ile ilgili herhangi bir bilgilendirme yapılmadığı gibi tutanak suretinin dahi verilmediği, toplantı süresinin oldukça kısa sürdüğü, davacıya verilen bilgiye göre yalnızca ücret alacağı kalemi üzerinden miktar konuşulmuşsa da arabuluculuk tutanağı içeriğinde tüm işçilik ücret alacaklarına yer verildiği, tek yanlı şekilde davalı işverenin emir ve talimatı ile hazırlanıp iş sözleşmesi devam ederken davacıya imzalatılan arabuluculuk tutanağının ve sürecin arabuluculuk ilke ve kurallarına aykırı düştüğü, davacının iş sözleşmesi devam ederken işverenin baskısı altında sözleşmeyi imzalamak durumunda kaldığı, dosya arasına alınan ihtarname gözetildiğinde davacının arabuluculuk tutanağından 2022 yılı Haziran ayında haberdar olduğu ve kısa bir süre sonra bu davayı açtığı, hak düşürücü sürenin işlemediği, tanık anlatımları, tutanağın davalı Şirket yetkilisinin başvurusu neticesinde, davacının iş sözleşmesi devam ederken yani davalı işverenin emir ve talimatı altında çalıştığı tarihte düzenlenmiş olması, arabuluculuk görüşmesine davalı işverene ait servis aracıyla toplu olarak götürülmüş olması, arabulucunun davalı Şirketin vekilliğine ilişkin vekâletnamesinin bulunması gibi hususlar dikkate alındığında davaya konu sürecin, tarafların eşitliği, arabulucunun tarafsızlığı ve gönüllülük ilkelerine aykırı şekilde yürütüldüğü, sonuç itibarıyla davaya konu arabuluculuk tutanağının iptaline karar verilmesi gerektiği-
İlgili uyuşmazlıkta, arabuluculuk tutanağının düzenlenmesinde şekil şartları bakımından bir itirazın bulunmadığı, uygun şekilde düzenleme yapıldığı ve imzaların geçerliliği konusunda bir tereddüt olmadığı, davacının iradesinin fesada uğratıldığı iddiası kapsamında dinlenen tanık beyanlarından da somut bir kanı oluşmadığı, başkaca bir delil de sunulmadığı, davacının nitelikli bir işyeri olduğu, bu kapsamda gerekli araştırmaların yapıldıktan sonra arabuluculuk görüşmelerinin yapılmasının basiretli bir tacirden bekleneceği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış iddiası yönünden her zaman tazminat davası açılabileceği, bu kapsamda arubuluculuk tutanağının iptalini gerektirir bir durumun bulunmadığı-
Arabulucunun taraflara ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğunu usulünce yerine getirmeden arabuluculuk faaliyetini sonlandırması hâlinde dahi arabuluculuk dava şartının gerçekleşmiş sayılacağı ve davanın usulden reddine karar verilemeyeceği-