Davacının, bağımsız bölümünde oluşan zararının giderilmesi ve su sızıntısının önlenmesine yönelik olarak projeye aykırılığın eski hâle getirilmesine ilişkin açtığı davanın kesinleşmesini beklemesi ve kesinleşen kararı icra kanalı ile infaz ettirmesinde davacıya kusur izafe edilemeyeceği, Kat Mülkiyet Kanunu’nun 23. maddesinin davacıya yükümlülük getirmediği, davalıların dürüstlük ilkesine aykırı davrandığı- "Eski hâle getirmenin tam olarak yerine getirilmemesinde davacının da kusuru olduğu, eski hâle getirme davasında davacı tarafa da yetki verildiği, mülkiyet hakkına ilişkin dava açılmış ve sürmekte olması ve infazın geç yapılabilmiş olmasının davacıya haksız fiil sorumluluğu bakımından gecikme hakkı vermeyeceği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Yönetici ve denetici seçimi ile elektrik ve su saatlerinin ön ödemeli süzme saatlerle değiştirilmesi, ön ödemeli saatlerin kullanılması, aksi halde bu hizmetlerin kesilmesine dair 7'ye karşı 2 oyla alınan kararların bütün kat maliklerinin sayı bakımından çoğunluğu ile alınmadığı, aidat ödemeyen kiracıların site içerisindeki sosyal faaliyetlerden faydalandırılmaması yönündeki karardan sosyal faaliyetlerin neler olduğu açıklayıcı şekilde belli değil ise de sosyal tesislerden veya bir kısım ortak alanlardan faydalandırmamayı da içereceği gözetilerek kat malikinin mülkiyet hakkına dayanarak sözleşmeyle devrettiği kullanma ve yararlanma kapsamındaki kiracının şahsi hakkına müdahale niteliğinde kat malikleri kurulunda karar alınamayacağı gerekçesiyle bu konudaki alınan kararların iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği; bütün kararların çoğunluk sağlanmadan alındığı gerekçesiyle toplantının iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 28. maddesine göre uyuşmazlığın çözümünde öncelikle yönetim planında mevcut hükmün uygulanmasının öngörüldüğü, bu durumda olayda K.M.K.’nun 24/2 fıkrasından önce, yönetim planı hükümlerinin uygulanması gerekeceği, şu hale göre yönetim planının 23/e bendinde, mesken nitelikli bağımsız bölümün tapuda niteliğine uygun olmayan şekilde kullanılması açıkça yasaklanmış olup,meskenin büro olarak kullanılması konusunda kat malikleri kurulunun oybirliği ile aldığı bir kararın bulunmadığı ve iptali istenen 12.12.2000 tarihli kat malikleri kurulu kararının da yönetim planının yasaklayıcı hükmü doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Acilen gerçekleştirilmesi zorunlu olan onarım çalışmasına kat malikleri kurulu kararı uyarınca öteki kat malikleri katılmış ve onlara ait bağımsız bölümlerdeki sağlamlaştırma çalışmaları yapılmışken, davalılara ait bağımsız bölümlerde de zorunlu olan benzeri işlemlerin yapılabilmesi için gerekli izni vermekte zorluk çıkaran, dava açılmasına ve ana yapının onarımının geciktirilmesine neden olan (bu davadan önce alınmış tahliye kararı uyarınca da bağımsız bölümleri boşaltıp teslim etmek zorunda bulunan) davalı kiracılara -çalışamayacakları günler için uğrayacakları zarar karşılığı olarak- tazminata hükmedilemeyeceği-
  • kayıt gösteriliyor