İş kazası sonucu rücuen tazminat istemine ilişkin davada; işverenin müteselsilen sorumlu olacağı tutar, kendi kusur payı gözetilerek sorumlu tutulacağı miktarın (gelirin ilk peşin sermaye değeri X işverenin kusur oranı), üçüncü kişinin sorumlu olacağı tutarın (gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı X üçüncü kişinin kusur oranı) ile toplamı kadar olması gerektiği, kanun koyucunun getirdiği "gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı" sınırlaması karşısında üçüncü kişinin müteselsilen sorumlu tutulacağı miktarın ise, gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı ile işveren de dahil olmak üzere tüm davalıların kusurları toplamının çarpımı sonucu elde edilecek tutar kadar olması gerektiği, bu yaklaşım ve uygulama, işvereni, iç ilişkide üçüncü kişiye rücu edemeyeceği miktarı kuruma ödemek zorunda bırakmadığından da hakkaniyete uygun olduğu-
İş kazası sonucu vefat eden sigortalı hakkında yapılan tedavi giderlerinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi-
Rücûan tazminat istemine ilişkin davada; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “ihbar” kurumunun düzenlendiği 61. maddesinde, taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği, 62. maddesinde, dava kendisine ihbar edilen kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabileceği- 65. maddede, bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişinin, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabileceği, asli müdahale davası ile asıl yargılamanın birlikte yürütüleceği ve karara bağlanacağı açıklanmış, 66. maddede, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 67. maddede, müdahale isteminde bulunan üçüncü kişinin, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebini ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkemeye başvuracağı, müdahale dilekçesinin, davanın taraflarına tebliğ edileceği, mahkemenin, gerekirse taraflarla birlikte üçüncü kişiyi de dinlemek üzere davet edeceği, gelmeseler dahi müdahale istemi hakkında karar vereceği, 68. maddede, müdahale isteminin kabulü durumunda müdahilin, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebileceği, müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma araçlarını ileri sürebileceği, onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği, mahkemece, katıldığı noktadan itibaren, taraflara bildirilen işlemlerin müdahile de tebliğ edileceği, 69. maddede, müdahilin de yer aldığı asıl davada hükmün taraflar hakkında verileceği- fer’î müdahil olarak davada yer alan kimsenin, yanında katıldığı taraf haksız çıkarsa, yalnızca fer’î müdahale giderinden sorumlu tutulacağı, aksi durumda bu giderlerin diğer tarafa yükletileceği, ancak, hüküm üçüncü kişinin katıldığı taraf yararına verilmiş olsa bile, lehine hükmolunan tarafın hâl ve davranışı, üçüncü kişinin davaya katılmasını gerektirmişse, müdahale giderinin tamamı veya bir kısmının, lehine hüküm verilen tarafa yükletilebileceği- Meslekte kazanma gücü kayıp oranına işveren itirazının söz konusu bulunduğu durumlarda sigortalının fer’î müdahil olarak davada yer alması mümkün ise de bunun yöntemi değinilen maddelerde açıklanmış olup başvuru (istem) olmaksızın mahkemece kendiliğinden fer’î müdahillik kararı verilemeyeceği
Asıl işverenin işçisinden dolayı taşeronun 3. kişi kapsamında kusuru saptanamaz ise sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı- Gerçek zarar hesabının, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılması; sigortalı sürekli iş göremezlik durumuna girmişse bedensel zarar hesabının; ölüm halinde ise destekten yoksun kalma tazminatının hesabı gerektiği- Gerçek zararın önceki bozma ilamında açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde belirlenmesi gerekirken, gerçek zarardan sigortalının kusuru oranında (%20) indirim yapıldıktan sonra, davalının kusur oranı (% 80) karşılığında tazminata hükmedilerek, mükerrer kusur indirimi yapılan rapora itibar edilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kesin hüküm; ancak, konusunu teşkil eden iddia hakkında geçerli olabileceğinden, bu nitelikteki bir hüküm nedeniyle yeniden söz konusu edilemeyecek olanın, hüküm fıkrasında karara bağlanan husus olduğu- Hüküm olmayan yerde kesinlik de olamayacağından, olumlu veya olumsuz olarak karara bağlanmamış olan bir iddianın her zaman yeni bir davaya konu yapılabileceği-
  • kayıt gösteriliyor