Davacının, davalının yetkili bayiinden satın aldığı ürünlerin teslim edilmediğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı, Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketici Yasasının kampanyalı satış başlıklı 7. maddesinde ilan ve taahüt edilen mal veya hizmetin teslimatının veya ifasının hiç veya gereği gibi yapılmaması durumunda satıcı, sağlayıcı, bayi, acente, imalatçı üretici ve ithalatçının müteselsilen sorumlu olduğunun düzenlendiği, Ne var ki, dosya kapsamından davalının bir kampanyasının olmadığının anlaşıldığı, Yargıtay HGK.nın benzer uyuşmazlığa ilişkin 2009/4-101 E ve 2009/139 K numaralı ilamında, üreticinin de satıcı ile sorumlu olabilmesi hususunun sadece kampanyalı satışlara özgü olduğunu belirttiği, Somut olayda ise davalı tarafından düzenlenen bir kampanya olmadığına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşünce ile kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalı bankanın, sadece kredinin verilmesi ve yapılandırılması için belgeli ve zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi ve yapılandırılması için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu, Aksi halde, maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulünün gerekeceği, Öyle olunca, mahkemece, davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden kredinin kullanılması ve yapılandırılması için zorunlu masrafların neler olduğunun ve miktarının tespiti için yeni bir bilirkişi raporu alınması, davacının kullandığı kredi için yaptığı masrafları talep edip edemeyeceği hususu da tartışılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiği-
  • kayıt gösteriliyor