Tacir olan tarafların cezanın fahiş olduğundan bahisle tenkisini isteyemeyecekleri sabit olsa da istisnai olarak kararlaştırılan cezanın tacir olan borçlunun iktisaden mahvına neden olacak derecede ağır ve yüksek olması halinde, adap ve ahlaka aykırı tamamen veya kısmen iptâlinin mümkün olduğu-
Tacir sıfatına haiz bir borçlu fahiş olduğu iddiasıyla cezai şarttan indirim yapılmasını mahkemeden isteyemezse de, kararlaştırılan cezai şart miktarının borçlunun ekonomik yönden mahvına sebebiyet verecek derecede yüksek olduğunun belirlenmesi halinde hakimin uygun bir miktarda indirimde bulunabileceği- Asgari alım taahhüdü ihlal edilen dönem sonrası mal verilmeye devam olunmuş ise önceki dönem yönünden asgari alım taahhüdünün ihlaline ilişkin cezai şart istenemez ise de akdin haksız olarak davalılar tarafından feshedildiği dikkate alındığında fesih dönemine ilişkin asgari alım taahhüdünün yerine getirilmemiş olması halinde bu dönem için cezai şart istenebileceği-
Taraflar arasında imzalanan 29/03/2009 tarihli sözleşmedeki edimin yerine getirilmediği ileri sürülen davalının sözleşme gereği ödemesi gereken cezai şart tutarının tahsili istemi-
İş sözleşmesinin haklı sebeple feshine dayanan cezai şartın geçerli olduğu- Hüküm altına alınan cezai şarttan indirim yapılması gerektiği; işverenin tacir olmasının bu kuralı etkilemeyeceği-
Cezai şart isteminin dayanağını oluşturan inşaat sözleşmesindeki miktar çok aşırı olup, kişinin mahvına sebep olabileceği gözetilerek mahkemece TBK. mad. 182/3 uyarınca aşırı olan cezai şart miktarında hakkaniyete uygun tenzilat yapılması gerektiği halde belirtilen hususlar ve kanun maddeleri göz önünde bulundurulmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davada talep edilen ve hüküm altına alınan cezai şartın ekonomik yönden davalının yıkımına sebep olup olmayacağı raporlanıp bunun sonucuna göre karar verileceği-
Tacir sıfatını haiz borçlu, fahiş olduğu iddiasıyla cezai şarttan indirim yapılmasını mahkemeden isteyemez ise de, kararlaştırılan cezai şartın tarafların ekonomik yönden yıkımına sebep olacak derecede fahiş olduğunun belirlenmesi halinde makul düzeyde indirim yapılabileceği, ne var ki davalının tacir sıfatını taşıyıp taşımadığının ve cezai şartın tenkisi koşullarının oluşup oluşmadığının da tartışılması gerekeceği-
Kira sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle cezai şart alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkin davada; dava konusu olayda cezai şartın fahiş olup olmadığı, dolayısıyla indirilmesi gerekip gerekmediğinin mahkemece tartışılmadığı; bu durumda T.B.K. 182/son (B.K. 161/son) maddesi gereğince cezai şarttan indirim yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi gerekeceği-
Dava, konusu olayda cezai şartın fahiş olup olmadığı, dolayısıyla indirilmesi gerekip gerekmediği mahkemece tartışılmadığından, T.B.K. 182/son (B.K. 161/son) maddesi gereğince cezai şarttan indirim yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi gerekeceği- TTK. mad. 22 (eski 24) gereğince tacir sıfatını haiz borçlu cezai şartın indirilmesini isteyemez ise de, kararlaştırılan ceza tutarı borçlunun iktisaden sarsılmasını, çöküntüye uğramasını mucip olacak ise indirim isteyebileceği-
Davacı hazinenin malik ve kiralayan sıfatının devam ettiği dolayısıyla sözleşme hükümlerine dayanarak davalı kiracı hakkında dava açma hakkının mevcut olduğu, davacı tarafından davalıya gönderilen yazıda kiralananın yazının tebliğinden itibaren 45 gün içinde tahliyesi istenilmiş olup bu durumda cezalı kullanım bedelinin tahliye için ihtarda tanınan sürenin dolduğu tarihten itibaren hesaplanması gerektiği- Kiralananın geç tahliyesi nedeniyle kiraya verenin maruz kaldığı zarar ile bu zararı karşılamaya matuf ceza miktarı arasında adalet ve hakkaniyet ölçüsünü zedeleyen bir fark bulunup bulunmadığı mahkemece irdelenerek bu yönde bir kanaat bildirilmediği gibi sözleşmede tayin edilen ceza tutarının davalıyı iktisaden sarsıntıya uğratacak derecede yüksek olup olmadığı da yeterince araştırılmadığından verilen hükmün isabetsiz olduğu-