Bononun, bağımsız borç ikrarını içeren bir senet olmakla, illetten mücerret olduğu, bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmediği ve kural olarak ispat yükünün 'senedin bedelsiz olduğunu' ileri süren tarafa ait olduğu- Ancak, senede 'malen' veya 'nakden' kaydı yazılmışsa, artık buna uyulmak gerekeceği, bu kayıtların aksinin savunulması senedin ta' lili (nedene, illete bağlanması) anlamına geldiği, böyle bir durumda kanıt yükümlülüğünün yer değiştireceği, senedi ta' lil eden, iddiasını kanıtlamak yükümlülüğü altına gireceği-Somut olayda; davalının 'senedin bedelsiz olmadığını, davacıyla aralarında taşeronluk sözleşmesi bulunduğunu, zikredilen bononun bu sözleşme uyarınca tahakkuk edecek hakedişlerinin karşılığı olarak düzenlendiğini' savunmuş olup, bu savunmasıyla senedin 'nakden' olan düzenleme sebebinin 'hizmet' karşılığı olarak ta'lil etmiş ve ispat külfetini üzerine almış olduğu, bu nedenle mahkemenin 'ispat külfetinin davacıda olduğuna' ilişkin gerekçesinin isabetli olmadığı-
.................. tarihli çek tevdi bordrosu ile o tarihte son cirantaları davacı ...... Ltd. Şti. olan çeklerin bankaya verildiği, kambiyo senetlerinin temlik, rehin veya tahsil cirosu ile devredilebileceği, yetkili hamil ve son ciranta olan davacının dava konusu çekleri bankaya teslim etmiş olduğu, bankanın da çekleri tahsil amacıyla teslim aldığı bu nedenle bankanın tahsil ettiği çek bedellerini davacı şirkete iade etmesi gerektiği, TTK'nın 688/1. maddesine göre tahsil cirosu ile çeki devralan bankanın artık temlik cirosu ile bu çekleri devredemeyeceğinden dava dışı ...Ltd. Şti'ye devretmesi ve sonra ondan teminat amaçlı olarak almasının davacıyı bağlamayacağı, davacının onayı olmadan bu çeklerin ....Ltd. Şti. için kullanmasının mümkün bulunmadığı, bu nedenle .................. tarihli çek tevdi bordrosu ile teslim edilen çeklerden tahsil edilen toplam .............-TL'nin davacıya ödenmesi gerektiği-
Somut olayda takibin dayanağı olan hamiline düzenlenmiş senedin bono vasfında olmadığı- Senet arkasında alacaklının imzası var ise de; takibe dayanak senette lehtar ve dolayısı ile lehtarın cirosu bulunmadığından senet arkasında imzası olan alacaklının yetkili hamil olmadığı- Bu belgenin İİK'nun 68. maddesi kapsamında kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren belge niteliğine sahip olmadığı-
Menfi tespit davası- Bedelsizlik iddiası- Şahsi def'i- Mutlak def'i- Hayatın olağan akışına aykırılık-
Bononun teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi için, neyin teminatı olarak verildiğinin ya bononun önündeki veya arkasındaki yazılar veya ayrı bir belge (İİK’nın 169/a maddesinde öngörülen) ile teminat senedi olduğunun kanıtlanması gerektiği-
Bononun, bağımsız borç ikrarını içeren bir senet olduğu, bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmediği ve kural olarak ispat yükü senedin 'bedelsiz olduğunu' ileri süren tarafa ait bulunduğu, ancak senette borcun nedeni 'mal' ya da 'nakit' olarak belirtilmişse, davacının yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükünün bunun aksini ileri süren tarafa ait olacağı(HMK’nın m. 191/1, TMK m. 6)- Eğer yanlardan biri 'senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını' söylüyorsa, buna senedin ta' lili dendiği, bu anlamda ta' lil 'senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma' anlamına geldiği ve bu hâlde ispat yükünün, kaydın aksini iddia edene ait olacağı-
Bononun, kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi unsurunu taşımasının zorunlu olduğu ve bu niteliğe haiz olmayan bononun, kambiyo senedi sayılmayacağı- Dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanması gerektiği; bunun için de, belgede takip dayanağı senede atıf yapılmasının zorunlu olduğu-
Tanzim yeri olarak idari birim adının yazılması yeterli ve zorunlu olup, ayrıca adres gösterilmesi mecburiyeti bulunmadığı- Kısaltılmış olarak yazılan keşide yerinin kabul edilebilmesi için bunun belirgin ve duraksamaya mahal bırakmayacak bir yeri göstermesi gerektiği- Bono vasfı bulunmayan dayanak belge yönünden genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerekeceği-
Senette tanzim yerinin yazılı olması gereği- Tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı- Kimin için taahhüt altına girilmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistin adresinin senette yazılı olmasının, bononun tanzim edildiği yerin yazması zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı- Herhangi bir tereddüde meydan vermeyecek şekilde bir idari birimi göstermeyen tanzim yerinin kabulünün mümkün olmadığı- Tanzim yeri unsuru bulunmayan belgenin kambiyo senedi vasfı taşımayacağı- Kambiyo senedi niteliği taşımayan belgenin üç yıllık zamanaşımına tabi olmayıp 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 146. maddesinde düzenlenen on yıllık zamanaşımına tabi olacağı-
Kambiyo senedinin imzalanması için vekile özel yetki verilmesi gerektiği, böyle bir yetki olmaksızın vekil kambiyo senedi imzalamış ise, bu imzanın vekalet vereni bağlamayacağı ve vekilin o senetten şahsen sorumlu olacağı-