Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe ilişkin itiraz davası sırasında borçlunun iflâs etmesi durumunda, İİK. m. 194. maddesi gereğince dava if- lâs idaresi huzuru ile devam edeceğinden, ipotek limiti de gözetilerek "itirazın iptâline, belirlenebilir nitelikteki likid alacak yönünden hüküm altına alınan miktar üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve bu tazminatın da iflâs masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi" gerekeceği
«7.000 DM borçluyuz» ifadesini taşıyan belgenin altındaki yazının davalı tarafından kabul edilmiş olması halinde bu belgenin HUMK. 292 (şimdi; HMK. 202) uyarınca yazılı delil başlangıcı sayılacağı–
Munzam zarar alacağına ilişkin davada; munzam zarar yargılama sonunda belirlenecek bir tazminat olup likit ve muayyen bulunmadığından, bu kaleme vaki itiraz nedeniyle inkar tazminatı verilmemiş olmasının usule ve yasaya uygun olduğu-
Davadan feragat edilmiş olmasının, davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesini önlemeyeceği–
İtirazın iptali davasında hükmedilen inkâr tazminatı ve fer’ileri için ayrı icra takibi yapılabileceği–
Tüketilen elektrik bedelinden abonenin yanında elektrikten yararlanan kiracıların da -mükerrer tahsilata meydan verilmemek koşulu ile- sorumlu oldukları–
Kefil tarafından kredi borcuna karşılık verilen ipoteğin kendi kefaletinin teminatı olarak verilmiş olmadıkça, kefil hakkında genel haciz yoluyla takip yapılmasını önlemeyeceği–
Menkul satımlarında aksine adet veya mukavele mevcut değilse satıcı ile alıcının borçlarını aynı zamanda ifa etmekle yükümlü oldukları, satışın veresiye olduğunu yani bedelin teslimden sonra ödeneceğini ileri süren davacının bu iddiasını isbatla yükümlü olduğu–