Takip konusu alacak hesaplama sonucu bilirkişice tesbit edilen miktardan farklı bulunduğuna göre, alacak likit olmayıp icra inkar tazminatının hükmedilmemesi gerekeceği-
İcra inkâr tazminatının amacı ve hukuki niteliği (Bu tazminatın, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz edip onu durduran ve alacaklının alacağına kavuşmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olduğu)–
Bankaların -kredi sözleşmelerinde yer alan özel hükümler nedeniyle- kredi faiz oranlarını günün koşullarını dikkate alarak tek taraflı olarak belirleme (değiştirme) yetkisine sahip olmalarının BK’nun 19 ve 20. (şimdi; TBK.'nun 26 ve 27.) maddelerine aykırılık teşkil etmediği ancak bir «güven kurumu» olduklarından, bu yetkilerini MK’nun 2. maddesi çerçevesinde «dürüstlük kuralları»na göre kullanmaları gerekeceği–
Taraflar arasında düzenlenmiş olan kredi sözleşmesinde «temerrüt faizinin, temerrüt tarihinde bankaca uygulanan en yüksek kredi faiz oranına % 30 veya % 50 ilave edilmek suretiyle bulunacağı»nın kararlaştırılmış olmasının BK. 19 (şimdi; TBK. mad. 26) ve 20. (şimdi; TBK. mad. 27) maddelerine aykırılık teşkil etmeyeceği ancak davacı bankanın serbest iradesine bırakılmış olan faiz oranını belirlerken objektif iyiniyet kurallarına göre hareket etmekle yükümlü olduğu–
Davalı borçlunun, «borcunu ödemesi» konusunda alacaklının gönderdiği «ihtarname»nin kendisine tebliği ile ve «ihtarnamede verilen sürenin eklenmesi suretiyle belirlenecek tarihte» temerrüde düşmüş sayılacağı, temerrüt faizinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı–