Sözleşmenin feshinin kesinleşmesi nedeniyle, davacı tarafça yapılan imalatın bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine ilişkin uyuşmazlığın çözümü bilirkişi raporuyla mümkün olup, davalı taraf istemiş faiz yönünden ve kısmen asıl alacak yönünden yargılama sonucunda haklı çıktığından, itirazında haksız sayılmayacağı ve bu durumda şartları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği- Dava kısmen kabul edildiğine ve davacı taraf reddedilen kısım yönünden temyiz talebinde bulunduğunda göre, davacı tarafın kabul edilen miktar üzerinden temyiz harcı yatırmasının gerekmediği-
Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadan «itirazın iptali davası» açılamayacağı–
Kişilik ölümle sona erdiğinden, ölü kişi aleyhine icra takibi yapılamayacağından, takip tarihinde ölü olan kişi aleyhine yapılan takip hakkında itirazın iptali davası açılamayacağı–
İkinci sözleşmede önceki döneme ilişkin kira borcu bulunduğuna dair sözleşmeye şerh verilmiş olmadıkça ikinci sözleşmenin başladığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak kira borcunun bulunmadığının kabulü gerekeceği–
Gecikme zamnının faiz niteliğinde olmadığı, gecikme zammının temerrüt tarihine kadar istenebileceği ve temerrüt tarihinden sonra gecikme zammına temerrüt faizi yürütülebileceği–
İtirazın kaldırılması isteminin kabulü halinde alacaklı, reddi halinde borçlu lehine, istekleri var ve diğer koşullarda mevcutsa, iyi ya da kötüniyete bakılmaksızın mutlak surette icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kooperatif ile hesaplaşma şeklinin kooperatif ana sözleşmesinde düzenlenmiş olacağı, üyelikten çıkarılan ortağın ödemiş olduğu aidatın tamamı değil ancak yıl sonu bilançosuna göre payına düşen miktarı kooperatiften isteyebileceği–