Davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilirken; takibe konu edilen yabancı paranın %20 oranında değil, bu paranın icra takip tarihindeki TL. karşılığının %20’sine hükmedilmesi gerekeceği-
Ödeme emrine «veli», «vasi» veya «mirasçı» tarafından itiraz edilmiş olması halinde inkar tazminatına hükmedilebilmesi için bunların kötüniyetli olduklarının isbatı gerektiği–
«Dönem sonunda kiralananı tahliye ettiğini» savunan davalının, tahliye tarihini isbatla yükümlü olduğu–
İtirazın iptali ilamında yer alan «inkâr tazminatı», «ilam harcı», «dava masrafı» ve «vekalet ücreti»nin ilgili icra dosyasına itirazın iptaline ilişkin ilamın ibrazı suretiyle -ilamın kesinleşmesi beklenmeden- talep edilebileceği gibi, ayrı bir takip konusu da yapılabileceği–
İtirazın iptali davalarında ispat yükünün davacıda olduğu ve davacının «alacağının varlığını» kanıtlamakla yükümlü olduğu–
Dosya içinde mevcut icra dosyası incelendiğinde asıl alacak miktarına reeskont faizi yürütüldüğü ve takip tarihinden itibaren reeskont faizine hükmedilmesinin talep edildiği görülmektedir. Takibe konu eylem haksız fiil niteliğinde olduğundan, tazminata yürütülecek faizin yasal faiz olması gerekeceği-
Tüketici kredisinden (ve banka kredi kartı kullanımından) kaynaklanan itirazın iptali davalarına tüketici mahkemesinde bakılacağı–
Verildiği çekişmesiz bulunan çek bedelinin kısmen tahsiline ilişkin davacı taraftan sadır olan bu açıklama karşısında, Yerel Mahkemenin kabulünün tersine, somut olayda, davalı tarafın, borcun bir kısmının nakden, kalan kısmının da çek verilmek suretiyle ödendiğini savunmuş olduğunun, dolayısıyla ödeme defini kanıtlama yükümlülüğünün davalıya ait bulunduğunun kabulüne usulen olanak bulunmayacağı-
İtirazın iptali davası sonucunda mahkemece BK. 104/son’a (şimdi; TBK. mad. 121/3) aykırılık teşkil edecek şekilde «faize faiz yürütülmesine imkân verecek şekilde» karar verilemeyeceği–
İcra inkâr tazminatının amacı ve hukuki niteliği (Bu tazminatın, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz edip onu durduran ve alacaklının alacağına kavuşmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olduğu)–