BK. 404/III (şimdi; TBK. mad. 520/3) uyarınca taşınmaz tellallığı sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağından, sadece müşterinin imzasını içeren, tellalen imzasını içermeyen sözleşmeye dayanılarak «tellallık ücreti» istenemeyeceği–
İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatının değerlendirileceği matrahın somut biçide gösterilmesi gerektiği–
Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyetinin sona ereceği, bu nedenle davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilemeyeceği ancak yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davaların tarafın ölümü ile konusuz kalmayacağı, bu davalara ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilebileceği–
Tacir olan borçlu bankanın, BK.'nun 21. maddesinde (şimdi; TBK. mad. 28) öngörülen «hiffet» veya «tecrübesizlik» hallerine dayanamazsa da, «müzayaka» halinden istifade etmek suretiyle meydana gelen edimler arasında açık bir nisbetsizlik bulunan hallerinde «talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu» ileri sürerek akdi feshedebileceği–
Bankanın kendi personeline karşı açtığı hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasına iş mahkemesinde bakılacağı–
Kapanış tasdikleri bulunmayan defterlerin, sahibi lehine delil teşkil etmeyeceği–
Alacaklı, icra takibinden önce, borçluya «borcunu ödemesi» konusunda ihtarname göndererek temerrüde düşürmüş olmadıkça, borçlunun takip tarihinden itibaren temerrüde düşmüş olacağı (ve takip tarihinden itibaren temerrüt faizi ödemek zorunda kalacağı)–