İcra inkâr tazminatının amacı ve hukuki niteliği (Bu tazminatın, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz edip onu durduran ve alacaklının alacağına kavuşmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olduğu)–
Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca gider ve avans payının tamamını gününde ödemeyen kat malikinin, ödemede geciktiği günler için aylık % 10 oranında gecikme tazminatı ödemek zorunda olduğu (kat malikinden, % 10’dan fazla gecikme tazminatı istenebilmesi için kat malikinin önceden bunu kabul etmiş olmasının zorunlu olduğu, çoğunlukla alınmış -borçlu kat malikinin katılmadığı- kat malikleri kurulu kararının yeterli olmadığı)–
Dava dilekçesinde hem «alacak» hem de «itirazın iptali» istenmiş olması halinde, mahkemece, davacıya açtığı davanın «alacak davası» mı «itirazın iptali davası» mı olduğu hususunun açıklattırılması gerekeceği, her iki istek hakkında yani «hem alacağın tahsiline, hem de itirazın iptaline» karar verilemeyeceği–
İtirazın iptali davasının; itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açılmaması halinde “alacak davası” olarak görülmesi gerektiği-
BK. 484 uyarınca kefaletin geçerliliğinin «yazılı olmasına» ve «kefilin sorumlu olduğu miktarın sözleşmede açıkça gösterilmiş olması»na bağlı olduğu– (Not: Yeni TBK. mad. 583'e göre; kefalet sözleşmesinin geçerliliği; sözleşmenin (kefilin kendi el yazısı ile) yazılı şekilde yapılmasına, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın ve kefalet tarihinin sözleşmede belirtilmiş olmasına bağlanmış olup, TBK. mad 584'de de, kefalet için 'eşin rızası'na ilişkin koşullar düzenlenmiştir.)
Alacaklı, icra takibinden önce, borçluya «borcunu ödemesi» konusunda ihtarname göndererek temerrüde düşürmüş olmadıkça, borçlunun takip tarihinden itibaren temerrüde düşmüş olacağı (ve takip tarihinden itibaren temerrüt faizi ödemek zorunda kalacağı)–