Fatura içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmamasının sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesini doğuracağı; faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin yapılmış olduğunun kabulü anlamını taşımayacağı- Faturanın deftere kaydının, taşımanın gerçekleştirildiğine sadece karine teşkil edeceği, bu karinenin aksinin ispatı her zaman mümkün olduğu- Taraflar arasındaki temel ilişki olan taşıma ilişkisinde davacının edimini yerine getirip getirmediği hususunda ispat yükünün davacıda olduğu gözetilmek, davacıya ispat olanağı sağlanması gerekitği-
“Borçlunun itiraz nedenleri ile bağlı olması” kuralının, yalnız icra mahkemesinde açılan davada ileri sürülebileceği, genel hükümlere göre açılmış olan itirazın iptali davalarında, borçlu icra dosyasında bildirdiği itiraz nedenlerine bağlı olmaksızın her türlü savunmayı ileri sürebileceği-
İpotekli taşınmazın maliki borçlu­ya karşı şahsen sorumlu değil ise, ipotek borçlusuna ödeme istemi yapılmaksızın doğ­rudan doğruya ipotekli taşınmaz malikinden borcun ödenmesi istenemeyeceği-
6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanuna 4531 sayılı Kanunla eklenen Geçici Madde 7’nin ikinci fıkrasında yer alan kira bedelinin yabancı paraya endeksli olarak belirlenmesi halinde ayrıca sözleşmelerde öngörülen yıllık artış şartının uygulanmayacağı yönündeki uygulanması zorunlu, emredici ve yürürlükteki yasal düzenleme nedeniyle, 2000 ile 2001 yılları için yabancı paraya endeksli kira sözleşmelerinde bir artış yapılamayacağı-
Alacağının varlığına maddi hukuk kuralları çerçevesinde inanarak icra takibine girişen, ancak bunu usul hukuku kurallarına uygun şekilde kanıtlayamadığı için itirazın iptali istemi reddedilen bir alacaklı, İ.İ.K.nun 67. maddesi anlamında “haksız” ise de, kötü niyetli olarak kabul edilebilmesine ve dolayısıyla, bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesini açıkça şart koşan söz konusu hüküm çerçevesinde tazminatla sorumlu tutulmasına hukuken olanak olmadığı-
Borçlunun itfa itirazına dayanak yaptığı belgelerin (ödeme belgelerinin) altındaki imzaların duruşmaya gelen alacaklı vekili tarafından kabul edilmiş olması halinde bu belgeler “imzası ikrar edilmiş belge” niteliğini kazanmış olacağından icra mahkemesince “itfa itirazının kabulüne” karar verilmesi gerekeceği-
Dosyaya sunulan belgelerden, tüzel kişiyi temsil ettiği anlaşılan kişinin işlemlerinin, tüzel kişiyi bağladığının kabulü gerekeceği-
Davalı, icra takibindeki itirazından vazgeçmekle, haksızlığını kabul etmiş sayılacağından, yargılama gideri ve takipteki miktar üzerinden inkâr tazminatına hükmetmek gerekeceği-
İtirazın iptali davası nedeniyle icra takibinde borçlu, icra dairesinin yetkisine, dava sırasında da mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. İcra dairesinin yetkisine itiraz, takip engeli oluşturduğundan öncelikle icra dairesinin yetkisi incelenir ve icra dairesi yetkisiz ise dava reddedilir. Somut olayda davalı, varlığı ileri sürülen sözleşmeyi kabul etmediğine göre, davalının yerleşim yeri icra daireleri yetkilidir. Bu nedenle itirazın iptali davasının reddi gerekirken, ikinci aşamada gözetilmesi gereken mahkemenin yetkisine yönelik itirazın incelenerek, dava dilekçesinin bu yönden reddine karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Hüküm tarihinde iflasın ertelenmesi sebebiyle ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise iflasın ertelenmesi kararının sonucunun beklenmesi gerektiği-