Asıl alacak ve işlemiş faizin toplam miktarı üzerinden başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itiraz üzerine, itirazın iptali davasında takip toplamı üzerinden harçlandırıldığından, davanın kabulü halinde, davacı lehine toplam takip miktarı üzerinden ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT dikkate alınarak vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği- Davacının icra takibi başlattığı tarih gözetildiğinde, İİK. mad. geçici 10 uyarınca, davacı lehine asıl alacağın (%20'si değil) %40’ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davasının, dava şartı arabuluculuk kapsamına girmediği-
İtirazın iptali davası bozma ilamına uyularak-
İtirazın iptali davalarında bilirkişilerin takip talebinde talep edilen her bir talep için hesap yapmaları gerektiği ve takip talebindeki taleplerin aşılamayacağı- Takip talebinde istenilmeyen hususlarda da hüküm kurulamayacağı-
Asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının bozmaya uyularak-
Davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlük tarihinden sonra 28/06/2013 tarihinde açılmış olmasına ve yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olmasına ve mahkemenin gerekçesinde kira sözleşmesinin değerlendirilmesine göre mahkemece, davanın HMK'nın 114/1-c maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle HMK'nın 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; rücu alacağı miktarının doğru biçimde belirlenmesi için, sigortalı konutta hasar gören ev eşyalarında oluşan hasar ile bedelleri konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişinin de yer aldığı başka bir bilirkişi heyetinden, olay nedeniyle oluşan hasar ile bedellerinin tek tek belirlendiği, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınıp karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; davacının dava dışı 3. kişiye ödediği destekten yoksun kalma tazminatı miktarının yerinde olup olmadığının denetlenmesi bakımından, konusunda uzman aktüerya bilirkişisinden, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1989/4-586 Esas- 1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak desteğin ve hak sahiplerinin muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi; desteğin muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem tazminat hesabı yapılması ilkelerini de gözeten, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Davacı ödemesinin dayanağı hükmün verildiği yerel mahkemenin dosyasında davalı sigorta şirketinin taraf olmadığı; davalının ölenin hak sahiplerine yaptığı kısmi ödeme nedeniyle limitini kısmen tükettiği ve limitiyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu olan davalının sorumlu olduğu miktarların hesaplanması için bilirkişi incelemesinin gerekli olduğu dikkate alındığında, alacak likit olmadığından davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğinin gözetilmemiş olmasının doğru olmadığı-
Asıl davanın davalıları kefaletle ilgilerinin olmadığını belirterek sözleşmedeki kefalet imzalarını inkar ettiğinden takip dayanağı sözleşme asıllarının davacı tarafından mahkemeye ibrazı sağlanıp, bu sözleşmenin ilk imzalandığı tarihte ve sonraki limit artışlarında, davalıların imzalarının olup olmadığının tespit edilip, davalılara bu imzaların kendilerine ait olup olmadığı sorulup, duruşmaya gelmezler ise bu doğrultuda isticvap davetiyesi çıkarılıp, imzayı kabul etmezler ise usulüne uygun imza incelemesi yapılıp, imzaların bu davalılara ait olduğunun anlaşılması halinde kefalete ilişkin kurallara göre sorumluluklarının kapsamının saptanması gerektiği-
Yetki itirazının kabulü halinde, yetkili icra dairesine gelen icra dosyasının ilk takip dosyasının devamı olduğu ve zamanaşımının hesabında ilk takip tarihi nazara alınacağı- Yetkisiz icra dairesindeki borçlunun kabulü dışındaki hiçbir takip işlemi yetkili icra dairesince geçerli sayılamayacağı- Alacaklı taraf icra takip dosyasının yetkili icra dairesine intikalini sağladıktan sonra, borçluya yeni bir ödeme emri tebliğ ettirmeden, ortada mevcut ve geçerli bir icra takibi olmaması sebebiyle itirazın iptali davası koşulları oluşmadığından bu davanın dinlenemeyeceği-