İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda “yetkisizlik kararı sonrası davacının yasal süre içinde müracaat etmediği” gerekçesiyle usulden ve ayrıca ispat edemediği gerekçesiyle esastan davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemelerce öncelikle usul kuralları uygulanır. Usuli eksiklik yoksa esasa girilir. Bir davanın ham usulden, hem de esastan reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Beyoğlu İcra Dairesinin yetkisiz olduğu belirlendiğine göre, bu icra dairesince çıkarılan ödeme emri nedeniyle itirazın iptali davası açılamaz. Zira, dava şartı olan yetkili icra dairesince çıkarılmış bir ödeme emri bulunmamaktadır. Bu nedenle “davanın dava şartı gerçekleşmediğinden, reddine karar verilmesi” gerekeceği-
Haksız olarak azledilen avukatın, takip ettiği her dava ve takip için avukatlık ücretinin tamamına hak kazanacağı- Avukatın bu ücret alacağı kapsamında, müvekkil ile arasında yapılan ücret sözleşmesi gereğince hesaplanan "vekâlet ücreti" ile "karşı yana yüklenen vekâlet ücretleri"nin de dâhil olduğu- Henüz vekalet ücreti alacağını tahsil etmemiş veya edememiş olan müvekkilden avukat bu alacağını isteyemez ise de, hakimin, Avukatlık Yasası'nın 164/son maddesine işlerlik kazandıracak şekilde her olayın özelliğine, durum ve şartlarına göre değerlendirme yapması, MK.'nun 2. maddesinde ifadesini bulan "hakkın kötüye kullanılması"na ve "dürüstlük kuralları"nın iptaline izin vermemesi, gerektiğinde müvekkilin, dava veya takip sonucunda belirlenen bu ücret alacağını tahsil ettiğinin kabul edilmesi gerektiği-
Davalı borçlu borca süresi dolduktan sonra itiraz ettiğine göre, davacı alacaklı icra dairesinden İİK.’ nun 66. maddesi gereğince takip muamelelerine devam edilmesini isteyebilir. Davacının, itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı yoktur. Davanın bu nedenle reddi gerekeceği-
Faturalarda bulunan “vadede ödeme yapılmadığı takdirde, belli miktarda vade farkı ödeneceğine” ilişkin şerh ve faturaya yasal sürede itiraz edilmemesi fatura içeriğinin kesinleşmesi sonucunu doğurup, vade farkı istenmesine olanak sağlamayacağından, vade farkı istenebilmesi için, taraflar arasında bu konuda sözleşme ya da teamül haline gelmiş fiili bir uygulamanın olması gerekeceği-
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. BK’na göre, işlemiş temerrüt faizine tekrar faiz yürütülmesi yasaya aykırıdır. Bu nedenle takip sonrası dönemde sadece asıl alacağa faiz işletilmesine olanak sağlayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, açıklanan hususlar göz önüne alınmadan, yazılı şekilde karar verilmesinin, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davacının icra takibine ve davaya konu ettiği alacak, gömlek dikim bedelinden kaynaklanmış ise de, davalı başka bir işten doğmuş olsa bile ayıplı etek kesim ve dikiminden doğan zararı nedeniyle oluşan alacağının takas suretiyle davacının alacağından mahsubunu istemek hakkına sahiptir. Davacı yanca kesim ve dikimi yapılıp davalıya teslim edilen eteklerin bilirkişi kurulu raporuna göre hatalı kesim nedeniyle kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olduğu anlaşılmış olup, keşif sırasında dinlenen davalı tanığı beyanı ile de davacıya süresinde ayıp ihbarı yapıldığı sübuta ermiştir. Bu durumda mahkemece takas def’inin kabulü ile davalının hatalı etek kesim ve dikiminden oluşan ve bilirkişilerce saptanan zararının davacı alacağından düşülerek sonucuna göre karar verilemesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesinin, hükmün bu nedenle bozulması gerekeceği-
Dava, ortak gider alacağının tahsili amacıyla apartman yöneticisi tarafından yapılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkeme takip miktarını da dikkate alarak “uyuşmazlığın Tüketici Sorunları Hakem Kurulu tarafından çözümlenmesi gerektiği” gerekçesiyle “görevsizlik kararı” vermiştir. Uyuşmazlık, Kat Mülkiyeti Kanundan kaynaklanmaktadır. Bu kanundan kaynaklanan uyuşmazlıklar değere bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir-
Dava, çeke dayalı alacağın tahsili talebine ilişkindir. Dosya kapsamından çeklerden birinin süresinde bankaya ibraz edilmesine rağmen diğer çeklerin süresinde ibraz edilmediği anlaşılmaktadır. Çek süresi içinde bankaya ibraz edilmemişse hamilin kambiyo hukuku bakımından müracaat hakkı düşer. Süresinde ibraz edilmeyen çek yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Davacı açmış olduğu davada aynı zamanda temel ilişkiye de dayanmıştır. Müracaat hakkı yitirilen çekte temel ilişkiye dayanan davacının temel ilişkiyi ispat etmesi gerekir. Bu durumda davacıya tüm delillerini sunması için imkân sağlanması gerekeceği-