5464 sayılı Yasaya eklenen geçici 5. madde hükmüyle banka kredi kartı borcu bulunan kart hamillerine, borcun yeniden yapılandırılması ve taksite bağlanması sureti ile tasfiyesi konusunda birtakım olanaklar sağlanmıştır. Bu durumda mahkemece, banka kredi kartı hamilinin anılan yasa hükmünden yararlanmak üzere süresinde başvuruda bulunup bulunmadığı konusunda araştırma yapılması için mahkeme kararının bozulması gerekmiştir-
Vekâlet ilişkisi karşılıklı güvene dayalı bir ilişki olup, vekilin üstlendiği görevini ve yapacağı işi doğruluk ve özenle yerine getirmesi zorunlu olduğu gibi, gerçekleştiremeyeceği, yerine getiremeyeceği hususları vekil olarak avukatın vaat etmemesi, böyle bir işi kabul etmemesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta mahkemece, “davanın feragat nedeni ile reddinin”, “davanın reddi” olarak kabul edilip ve hükmün buna göre kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasına neden olacağı-
Alacağın temliki ivaz karşılığında yapılmış ise, temlik eden kimse, temlik zamanında alacağın mevcut olduğunu borçlunun ödeme yapacağını garanti etmiş olur. Ancak ayrıca taahhüt edilmedikçe, borçlunun aczinden sorumlu değildir. Temlik bir ivaz karşılığında yapılmamış ise, temlik edenin, alacağın mevcudiyetinden dahi sorumlu olmayacağı-
İİK.’ nun 67/3. maddesi gereğince mirasçıların kötüniyetli bulunmadığı halde tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmedediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekeceği-
İcra takibine konu edilen olay, haksız eylem niteliğinde olup, uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden, tazminat tutarı likit olmadığından, İİK’nun 67/2 maddesinin uygulanamayacağı-
İtirazın iptali davası iki ayrı takip dosyasına yönelik olarak açıldığına göre, hüküm fıkrasında takip dosyası açıkça belirtilerek hangi dosya için ne kadar miktara karar verildiği açıkça belirtilmelidir. Diğer taraftan davalı sözleşmenin müteselsil kefili olup, BK. nun 487 maddesi uyarınca borçla ilgili rehinlerin paraya çevrilmesini istemeden, müteselsil kefiller aleyhine takip yapılabileceği-
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan davacı banka alacağının itiraza uğrayan işlemiş faizinin “likit” nitelikte olduğu gözetilerek, İİK.’ nun 67/2 maddesi hükmü gereğince davacı alacaklı yararına hüküm altına alınan miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-