İflasın ertelenmesi talebinde bulunulması ve iflasın ertelenmesi kararının verilmesinin borçlu hakkında itirazın iptali davası açılmasına veya açılan davanın yürütülmesine engel teşkil etmeyeceği-
Davaya konu borcun bir kısmı davadan önce ödenmiştir. Davadan önce ödenen kısım yönünden, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-
İtirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin, borçlunun itirazının alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlayacağı, somut olayda itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belgeye dosyada rastlanılmamıştır. Bu durumda mahkemece “davanın süresinde açıldığı”nın kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle “davanın süre yönünden reddine” karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Davalı, aleyhindeki icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine, hem de borca itiraz etmiştir. İtirazın iptali davasının koşullarından biri yetkili icra dairesinde girişilmiş bir icra takibinin bulunmasıdır. Bu durumda mahkemece İİK.’ nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir, bu yön üzerinde durulmadan işin esasına girilerek karar oluşturulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
Bankacılık fonunun ilgililere karşı açacağı sorumluluk davalarında zamanaşımı süresinin 20 yıl olarak kabul edilmesi gerekeceği-
İİK.’nun 67/3 maddesine göre, itirazın iptali davasının kabulü halinde, itiraz eden mirasçı ise inkâr tazminatına hükmolunmasının zorunlu koşulu, “itirazın kötüniyetli yapıldığının kanıtlanması” olduğu-
BK.’ nun 53. maddesi gereğince, ceza mahkemesinden verilen beraat kararları bağlayıcı değilse de, maddi olguların saptanmasına ilişkin ceza mahkemesi kararlarının hukuk hâkimi yönünden bağlayıcı olacağı-
Gayrimenkul tellallığı akdinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı, geçerli olmayan bu sözleşmeye dayanılarak tellalık ücreti talep edilemeyeceği, yapılacak takibe itiraz üzerine, itirazın iptalinin istenemeyeceği-
Davalının, icra dairesinin yetkisine de itiraz etmesi üzerine mahkemece BK.’nun 73. (şimdi; TBK.nun 89.) maddesi uyarınca yetki itirazı reddedilmişse de, kambiyo senetleri ‘aranacak borçlar’dan olup, somut olayda BK.’nun 73. (şimdi; TBK.nun 89.) maddesi hükmü uygulanamayacağından, bu durumda mahkemece ‘takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı’ gözetilerek, dava şartı olan bu husus hakkında öncelikle bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektireceğini”
İİK.’ nun 67/2. maddesi gereğince, faturadan kaynaklanan alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek mahkemece davacı-alacaklı lehine hüküm altına alınan miktarın %20’ı oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-