“Teslim süresine uyulmaması durumunda, satıcının her gecikme ayı için alıcıya bir bedel ödeyeceğine" ilişkin düzenlemenin ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğu- Davaya konu taşınmazlar ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin (bu hak saklı tutulmaksızın) teslim alınmış olduğundan, artık yükleniciden cezai şart talep edilemeyeceği ve bu hususun hâkim tarafından re’sen dikkate alınacağı-
İtirazın iptali davalarında borçlunun icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için İİK'nın 67/II. maddesi gereğince borçlunun itirazında haksız ve alacağın likit olması gerektiği-
Davalının dava konusu taşınmaza yönelik müdahalenin varlığının ispat yükünün davacıda olduğu, davacı tanıklarının yetersiz beyanları, davalının, davacının gönderdiği ihtarnameye "ihtarname düzenlenmesinin sebebinin anlaşılamadığını, taşınmazın davacıya ait ve boş olduğunu, anahtarların davacıda olduğunu, taşınmazı istediği zaman kullanabileceğini" şeklindeki cevabı nazara alındığında, davacının davalının müdahalesini duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispatlayamadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; icra takibine konu borcu ödediğini savunmuş olması nedeniyle ispat külfetinin davalıya düştüğü uyuşmazlık dışı olan eldeki davada, davalı tarafın sunmuş olduğu ödeme belgeleriyle savunmasını kanıtlayıp kanıtlayamadığı, buradan varılacak sonuca göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı-
Hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacı tarafça dava dışı işçiye ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsiline ilişkin başaltılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Bir taşınmaz üzerinde 406 sayılı Kanun'un 14. maddesi hükmünce telgraf ve telefon tesisatı kurulmasının, malikin taşınmazı kullanma ve ondan yararlanma haklarını engellememesi halinde mümkün olduğu, dosya içindeki bilgi ve belgelere göre taşınmaza direk dikmek suretiyle elatıldığı davalı kurum tarafından faydalanıldığı anlaşıldığından davacının Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına değer verilerek; davalı kurumun elatma tarihi ile elatmaya son verildiği tarih tespit edilip davacı alacaklı tarafından talep edilen ecrimisil dönemi de dikkate alınarak bilirkişiye ecrimisil alacağı hesaplattırılarak sonucuna göre itirazın iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacı tarafça dava dışı işçiye ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsiline ilişkin başaltılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
İcra takibine konu faturaların her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu dikkate alındığında faturaya konu olan malların davalıya teslim edildiğinin ispat edildiği kabul edilmesi ve bu bağlamda icra takibine yapılmış olan itirazın iptaline kararın verilmesi gerektiği- Faturaya bağlı bir borcun likit ve belirlenebilir bir borç olduğu dikkate alınarak davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmünün veya sözleşmenin bulunmadığı, bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulması gerekeceği, davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceğinin ayrı ayrı belirlenmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğundan, alacaklının takipte dayandığı belgeler dışında başka belgelere göre alacağın tespit edilmesinin bu davada mümkün olmadığı-