Davalının süresinde yapılan itiraz ile de borcun bir kısmını kabul ettiklerinin, diğer miktara itiraz ettiklerinin anlaşıldığı, davacının da, dava dilekçesinde itiraz edilen kısım olan alacak miktarı üzerindeki itirazın iptalini ve takibin devamını talep ettiği, bu durumda, mahkemece talep edilen miktarla sınırlı olarak hüküm kurulması gerekirken, talep aşılarak kabul edilen kısmın icra dosyasına halen ödenmediğinden bahisle, tüm alacak ile ilgili hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
HMK'nun 297/2. (HMUK 388) maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekeceği-
Dava, itirazın iptali davası olup, dava kabul edildiğine göre davacı lehine kabul edilen miktar üzerinden nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemesinin bozmayı gerektireceği-
Davacının itirazın iptali olarak açtığı davasını alacak davası olarak ıslah ettiği ve yerel mahkeme kararı yerinde olduğundan kararın onanmasının gerekeceği-