Mahkemece yapılan yargılama sonunda; İİK’nun 89. maddesinde “üçüncü kişiler aleyhine itirazın iptali davası açılacağına” dair bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle- “davanın reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İtirazın iptali davaları icra takibine bağlıdır. Davacı icra takibinde “vade farkı faturası”na dayanmıştır. Bilirkişi raporunda ise, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi incelenmiş olup, icra takibine konu vade farkı faturası yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak, icra takibine konu vade farkı faturasına ilişkin taraflarca sunulan deliller de incelenip, değerlendirilerek, sonucuna göre karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Mahkemece, “toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davaya konu 25.11.2010 tarihli faturanın sol alt köşesinde 23.02.2011 tarihinin yer aldığı, bu tarihin ödeme tarihi olduğu, zira icra dosyasında bulunan cari hesap ekstresinden davaya konu borcun 90 gün vadeli olduğunun anlaşıldığı, bu duruma göre faturanın sol alt köşesindeki 23.02.2011 tarihinin ödeme tarihi olduğu, davacının bu tarihten önce icra takibi başlattığı” gerekçesiyle “davanın reddine, davacının ödeme tarihi gelmediği halde davalı hakkında icra takibi yapması nedeniyle haksız ve kötüniyetli olduğu kabul edilerek asıl alacağın %40 oranında kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline” karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Tahliye taahhüdüne dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemi-
Davacının kooperatife ödediği aidat tutarları ve hissesine isabet eden genel gider miktarı, davalı kooperatif yönünden hesaplanabilir yani likit nitelikte olduğundan İİK'nun 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunması gerektiğinin düşünülmemesinin doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Dava, asıl alacak ve işlemiş faiz alacağının tahsili için yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalının takipten önce temerrüde düşürülüp düşürülmediği araştırılmamıştır. Davalının temerrüde düşürüldüğü kanıtlanamadığından işlemiş faize hükmedilmesi Doğru olmadığı gibi, kabul şekliyle de BK.’ nun 104/son maddesine aykırı olarak faize faiz yürütülecek şekilde hüküm kurulmasının da hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davacılarca teslim edilen ürünün miktarı ve bedelleri belirli olup hesaplanabilir yani likit nitelikte olduğundan, her bir davacı yönünden kabulüne karar verilen alacak tutarı üzerinden İİK'nun 67/2. maddesi gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu talebin reddedilmesinin doğru olmadığı-