Kira alacağı nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi-
Takip dayanağı ilam İİK.nun 277 ve müteakip maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası sonucunda, aynı yasanın 283/2. maddesi gereğince bedele hükmedilmesine ilişkin olup; bu tür kararlarda amaç yalnızca borçlunun tasarrufuna konu ettiği maldan alacaklının alacağının tahsili olanağını sağlamaktan ibaret olup, tapu kaydının iptaline yönelik bir hüküm yer almayacağından söz konusu ilamın bu haliyle ayni değil şahsi hak doğurur nitelikte olup HUMK.nun 443/4.maddesi kapsamında kalmadığından infazı için kesinleşmesi şartı aranmayacağı-
Taraflar tacir olup, kira ödemelerinin her iki tarafın ticari defterlerinde yer alması gerektiğinden, mahkemece icra takibine konu edilen aylar kirasının ödenip ödenmediğinin belirlenmesi yönünden konusunun uzmanı bilirkişi marifeti ile her iki tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “sözleşmenin bitim tarihinden itibaren süresinde fesih bildiriminde bulunulmadığı için sözleşmenin uzadığı, davalının feshinin haklı olmadığı, davalının feshinin sözleşmenin bitim tarihinden itibaren sonuç doğuracağı, davacının sunduğu hizmetlerden kaynaklanan faturalara dayalı alacağın yerinde olduğu” gerekçeleri ile “davanın kabulüne, davalının iki ayrı icra takibine yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, ayrı ayrı %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Kira alacağı nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali, tahliye ve icra inkar tazminatı istemi-
Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediğinin, alacağın muaccel olup olmadığının, ne miktarının tahsil edilebilir olduğunun, faiz miktar ve oranlarının tespitinin, tüketici yasası koşullarında yargılama yapılmasını gerektirdiği, o halde İİK.nun 149. maddesinin tüketici kredilerinde uygulanma olanağının olmadığı-
Sözleşmenin her iki tarafının da tacir olduğu; yapılan kira ödemelerinin her iki tarafın ticari defterlerinde yer alması gerektiği- Davalı delil olarak tarafların ticari defterlerine dayandığına göre mahkemece icra takibine konu edilen aylar kirasının ödenip ödenmediğinin belirlenmesi yönünden konusunun uzmanı bilirkişi marifeti ile her iki tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davanın, itirazın iptaline ilişkin olduğu, bir kısım faturaların tarihlerinden sonraki döneme isabet eden çek ile yapılan ödemenin üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan yemine dayanılarak eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davanın, itirazın iptaline ilişkin olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaçak elektrik tutanağı ile belirlenen kaçak elektrik bedeli ile bu miktarın faizine ilişkin olduğu, mahkemece, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyası celbedilerek ve tutanak ile belirlenen kaçak elektrik tüketimine ait miktarın kiracının kiralananda bulunduğu döneme ait olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği-
Davanın, davalının kullandığı kaçak elektrik bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, mahkemenin, sayacın sökülmesi nedeniyle davalının kaçak elektrik kullanımına davacının neden olduğu gerekçesiyle davayı ret ettiği, ancak, tutanak tutulan tesisatın aboneliği davalı adına kurulmuş olup davacı kurumca 10.05.2004 tarihinde sayaç sökülerek aboneliğin fesih edildiği, davalının tutanak tarihlerinde yasal olarak elektrik kullandığına dair dosyada başkaca davalı delili de olmadığından davalının abonelik fesih tarihinden sonraki kullanımının yasal olmadığının kabulünün gerekeceği, uzman bilirkişi raporu alınmak suretiyle talep edilebilecek alacak miktarı belirlenmek suretiyle sonucuna göre hüküm kurulmasının gerektiği-