Dava konusu ortak gider alacağı olup belirli ve hesap edilebilir durumda ve likit nitelikte olduğundan İcra İflas Yasası'nın 67. maddesi uyarınca icra tazminatına hükmedilmesi gerekirken mahkemece alacağın likit olmadığı gerekçesi ile bu konudaki istemin reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Davalının kapanış tasdiki olmayan defterindeki kayıtları aleyhine delil teşkil edecek ise de, bilirkişi raporunda davalı defterinde bulunan borcun 18.000.00 TL., davacı defterinde ise alacağın 20.000.00 TL. olarak kayıtlı olduğu görülmüştür. Mahkemece, davalı defterinde yazılı miktarın aleyhine delil teşkil edeceğinden, bu tutar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, davalı defterinde kayıtlı tutar ile davacı defterinde kayıtlı miktar arasındaki fark bakımından davacının alacaklı olduğunu, bir başka deyişle fark karşılığı malın da davalıya teslim edildiğinin davacı yanca kanıtlanması gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, icra takip tarihi itibarıyla yıllık avans faiz oranının %16 oranında olduğu göz önüne alınmaksızın, takip talebinde istenen %19 avans faizi üzerinden takibin devamına karar verilmesi de bozmayı gerektireceği-
Dava; itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasının dava şartlarından birisi de, davanın konusu; icra takip dosyasında ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edilmesidir. Dava konusu takip dosyasında davalı şirketin ödeme emrine karşı yaptığı bir itiraz bulunmamaktadır. Mahkemece adı geçen davalı hakkında açılan davanın “dava şartı yokluğu”ndan reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozma gerektireceği-
Davacılar kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olup, alacaklıya ödedikleri meblağın tamamı için asıl borçluya, sorumlulukları oranlarına göre diğer müteselsil kefillere müracaat edebilecekleri-
Mahkemece, davacının çıkma payı alacağının muaccel hale geldiği ve alacağın likit olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının vaki itirazının iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında, ticari ilişki nedeniyle kararlaştırılmış bir temerrüt faiz oranı bulunmamaktadır. Faturada yer alması gereken yasal unsurlar VUK’ da belirtilmiş olup, faturadaki ‘’gününde ödenmeyen faturalara aylık %10 faiz uygulanır’’ hükmü geçersizdir. Mahkemece tarafların tacir oldukları da gözetilerek, avans faizi uygulanması gerekirken, faturadaki faiz oranına itibar edilerek yıllık %120 oranında faiz uygulanmasının bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasında ticari ilişki nedeniyle kararlaştırılmış bir temerrüt faiz oranı bulunmamaktadır. Faturada yer alması gereken yasal unsurlar VUK’ da belirtilmiş olup, faturadaki “gününde ödenmeyen faturalara aylık %10 faiz uygulanır” hükmü geçersizdir. Mahkemece tarafların tacir oldukları da gözetilerek, avans faiz uygulanması gerekirken faturadaki faiz oranına itibar edilerek, yıllık %120 oranında faiz uygulanmış olmasının bozmayı gerektireceği-
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Takibe konu edilen alacağın likit nitelikte olduğu gözetilmeden, mahkemece, icra inkar tazminatının yanılgılı gerekçelerle reddinin bozmayı gerektireceği-
Davalı tarafından gönderilen reklamasyon faturası, davacı tarafından kendi ticari defterlerine kaydedildikten sonra, “vade farkı faturası” adı altında başka bir fatura düzenlenerek davalıya gönderilmiştir. Taraflar arasında “vade farkı” alınacağına ilişkin sözleşme hükmü ya da uygulanan bir teamül bulunmamaktadır. O halde reklamasyon faturasını kabul eden ve ticari defterine kaydeden davacının, bu fatura ile ilgili vade farkı faturası düzenlemesi davacıyı alacaklı hale getirmez. Mahkemece bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-