Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Borçluya , ödeme emri tebliğ edilemese bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesinin şikayet ve itirazda bulunulmasına engel teşkil etmeyeceği- Borçlular vekili icra dosyasına sunduğu vekaletname ile dosya suretinin kendisine verilmesini talep etmiş ve bu tarihte takipten haberdar olmuş ise de daha önce borçluya usulsüz de olsa bir ödeme emri tebliğ edilmediğinden itiraz süresinin başladığının kabul edilemeyeceği-
Zamanaşımının doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracı olduğu, bu nedenledir ki, zamanaşımının, alacağın varlığını değil, istenebilirliğini ortadan kaldıracağı, davalı borçlunun böyle bir olgunun var olduğunu, yasada öngörülen sürede ileri sürmesi halinde bu savunmanın kabul ya da reddi konusunda bir karar verilmesinin gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Yeni Borçlar Kanunu’nun faize ilişkin kuralları görülmekte olan davalara da geçmişe yönelik olarak uygulanır. Buna göre temerrüt faiz oranı yasal faiz oranının yıllık tutarının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Kooperatif Genel Kurul kararları, ortaklık payını devralan yeni ortağı da bağlar. Genel kurulun belirlediği borç ödeme tarihi kesin vade olup, üyenin temerrüdü için ayrıca ihtara gerek olmayacağı-
İtirazın iptali davalarında, dava şartlarından birisi de geçerli bir ödeme emri tebliği ve ödeme emrine itirazın bulunması halidir. Dosya içerisinde bulunan belgelerden anlaşıldığı üzere, “dava konusu takipteki ödeme emrinin iptaline” karar verildiği anlaşılmakla, mahkemece bu husus üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken, “davanın kabulüne” karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Dava, zamanaşımına uğramış bonoya dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı keşideci, davacı ise lehtar olup, davacı, “davalı ile aralarında temel ilişki bulunduğunu” tanık dâhil, her türlü delile ispat edebilir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak, davacıya bu yöndeki delileri sorulup toplanacak deliller doğrultusunda yapılacak inceleme ve araştırma sonucuna karar verilmesi gerekirken, icapsız yemin hakkı hatırlatılmak sureti ile yemin beyanına dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-