Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava dışı şirket kayıtları esas alınarak davalıya ödeme yapıldığının kabulüyle hesaplama yapılmış ise de, dava dışı şirketlerin kayıtlarındaki ödemelerin dayanak belgeleri ve davalıya ne şekilde ödeme yapıldığı hususu mahkemece araştırılmamış olup, bu durumda davalı ile dava dışı şirketler arasındaki alacağın da ihtilaflı olduğunun beyan edilmesi karşısında, mahkemece dava dışı şirketlerin davalıya ne şekilde ödeme yaptıkları ve ödemelerin dayanak belgeleri araştırılarak davalı ve davacının alacak-borç durumunun tespit ettirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık konusu paranın davacının talimatı ile Efektif Bank Off Shore Ltd. Lefkoşe/Kıbrıs’a transfer edildiği sabit olup, bu tespitlerin mahkemece de kabul edildiği kararın “Deliller ve Değerlendirilmesi” başlıklı 2’nci sayfasındaki açıklamalardan da anlaşıldığı, dosya içeriğinde yer alan bu delillere rağmen, kararın 3’üncü sayfasında söz konusu paranın KKTC’de kurulu Off Shore Bankasına gönderildiğine dair kayıt ve belge bulunmadığının kabulü isabetsiz olduğu gibi davacının talimatı ile Efektif Bank Off Shore Bankasına gönderilen paranın Sümerbank’a yatırılmış bir mevduat şeklinde nitelendirilmesinin de isabetsiz olduğu-
Hükme esas alınan sözleşme, keşideci ile lehdar arasında düzenlenmiş adi yazılı sözleşme olup hamil dışında her zaman düzenlenebilecek belgelerden olduğundan bu belgeye dayanılarak davalının sebepsiz zenginleşmediğinin kanıtlandığı yolundaki mahkeme gerekçesinde isabet olmadığı- TT. mad 732'ya dayanarak açılan davada davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispatla yükümlü olduğu, taraflar arasında temel ilişki bulunmadığından çekin delil başlangıcı olarak incelenemeyeceği, dolayısıyla davacının açık muvafakatı olmadan tanık dinlenemeyeceği-
Kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı- Mahkemece takip tarihine kadar işlemiş faizler yönünden iki ayrı kredi türüne bilirkişi raporunda belirtildiği gibi farklı faiz oranları uygulandığı halde takip tarihinden sonrası için gerekçeleri gösterilmeden her iki türünden kaynaklanan alacağa %80 faiz yürütülmesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacının davaya konu suları ihtar üzerine davalıya iade edip, bedeli ödenmediği takdirde davalı hakkında icra takibine girişmesi gerekirken, iade gerçekleşmeden takibe girişmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan mahkemece davanın reddi gerekeceği-
Mahkemece İİK.'nın 50. maddesi gözetilerek icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz öncelikle incelenerek icra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varılması halinde dava koşulu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi, aksi halde işin esasına girilmesi gerekeceği-
Davalının, fatura bedelinin ödendiğini davacının bedeli ödenen faturaya dayalı olarak mükerrer takip yaptığını cevap dilekçesinde vekili vasıtası ile savunduğu, bu durumda faturayı ticari defterine, kaydetmiş olan davalının ödeme savunmasını yazılı delille kanıtlaması gerekeceği-
Alacak davasında itirazın iptali ile ilgili olarak tanınan 1 yıllık sürenin mevcut olmadığı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının da alacak davası açabileceği-
Mahkemece sözü edilen dekontların dava konusu faturaların bedellerine karşılık yapılan ödemeler olarak kabulünü gerektiren sebeplerin neler olduğu karar yerinde gösterilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davacınının davalı çalışanı olduğunun SGK kayıtları ile saptanmış olduğu ve dava konusu 5 adet fatura karşılığı düzenlenen 5 ayrı teslim fişinin üçünde davacı imzasının bulunması karşısında bu teslim fişlerinde yazılı malların davalıya teslim edildiğinin kabulünde ve icra takip tarihi gözetilerek %40 tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-