İtirazın iptali-
Davacı rapora, anılan çekin cari hesap ekstresinde önce alacak olarak kayıtlı iken karşılıksız çıkması üzerine borç olarak kaydedildiği bu nedenle davalının bu çeke dayalı ödemesinin ayrıca vekalet ücreti olarak icra dosyasına yapılan ödemenin mahsubunun doğru olmadığını belirterek itiraz etmiş olmasına göre, bilirkişiden anılan hususta itirazları karşılayacak ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalı şirketin kredi borcundan sorumlu olduğunun kabulünde bir isabetsizlik yok ise de, davalı şirketin anılan borcun ne kadarından sorumlu olduğunun yapılan tahsilatlar da gözetilerek saptanması için konusunda uzman bankacı ve hesap bilirkişilerinden rapor alınıp, varılacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Ülkemizde SGK’ya kayıt yaptırılmadan işçi çalıştırılmasının gerçek bir vaka olduğu da gözetilerek mahkemece belirtilen başvuru formu üzerinde durulup, değerlendirilerek ve teslim alan imzaları inkar edildiğinden bu imzaların atfedildiği kişilere ait olup olmadığı yönünden imza incelemesi de yaptırılmak suretiyle mal teslimi konusunun değerlendirilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinin gerekeceği-
Ortaklığı sürdüğü müddetçe davacılara miras payları oranında bir ödeme yapılması mümkün olmadığı-
İtirazın iptali davası bozma kararına uyularak-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında; kira sözleşmesinin karşılıklı anlaşma veya bir mahkeme kararı ile iptal edilmedikçe geçerli olduğu, davalı hekimin 3 yıllık kira dönemi boyunca ödenmesi gereken kiralardan sorumlu olup, aile hekimliğinde fiilen çalıştığı dönem ve aile hekimliğinde görev yapan hekim sayısı dikkate alınarak itirazın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-İİK 67/2’deki %40 ibaresinin, 02.07.2012 tarihinde ve 6352 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile %20 şeklinde değiştirildiği, ancak 6352 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında, icra inkar tazminatının asgari %20 olarak uygulanacağı ancak 05.07.2012 tarihinden önce yapılan takipler üzerine açılan itirazın iptali davalarında ise %40 olan tazminat oranının uygulanması gerekeceği-
Müteselsil sorumluluk ilkesi işçi alacaklarını güvence altına almak için düzenlenmiş ve işçiye yönelik olup, davacının iş yerini devirden önce dava dışı işçinin hak etmiş olduğu işçilik alacaklarının tümünden sorumlu olduğu gözetilerek itirazın iptali davasının reddine karar verilmesinin gerekeceği-
İspat külfeti altındaki davacı alacaklının icra takibine konu faturalarda belirtilen malların teslimini sevk irsaliyesi, teslim belgesi veya makbuz gibi delillerle ispatlaması gerektiği- Davacı, delil listesinde münhasıran davalının defterlerine dayanmadığından mahkemece, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesinden dolayı malların davalıya teslim edildiğinin kabul edilmesinin yerinde olmadığı- Davacı vekilince teslim-tesellüm makbuz koçanlarının dosyaya sunulmasının sağlanarak söz konusu belgelerde imzalar var ise bu imzaların davalı ya da çalışanlarına ait olup olmadığı üzerinde durularak imzaların inkarı halinde gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı hakkındaki haczin ihtiyati haciz olmaması, kesin haciz olması ve davacının da borcu kabul beyanı göz önüne alınmaksızın, davacının “borcu biliyorum” demesinin borcu kayıtsız şartsız kabul ettiği anlamına gelmediği şeklindeki yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-