Peşin olarak ödenen kira bedelinin iadesi için kiracı tarafından başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi-
Birden fazla ada ve parsel üzerinde kurulu bulunan sitenin ortak gider alacağının tahsiline ilişkin davada, sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediğinden uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanununun hükümleri değil TBK. mad. 120'ye göre temerrüt/gecikme faizinin hesaplanması gerektiği- Sırf aidat alacaklarının tahsiline yönelik takip nedeniyle haksız ve kötüniyetli sayılamayacağından, davacının tazminata mahkum edilmemesi gerektiği-
3. HD. 20.10.2016 T. E: 1181, K: 11871-
Kaçak elektrik tahakkukuna dayalı takibe vaki itirazın iptali davası- Abonelik sözleşmesinde ödemelerde gecikme olması hâlinde, 6183 sayılı K.'da belirtilen "gecikme zammı"nın istenebilmesi için, gecikme zammına ilişkin şartın açık, anlaşılabilir ve oranları da belirtilmek suretiyle yazılması gerektiği- Davalının dava konusu sorumlu olduğu bedelin, ve gecikme zammı ve KDV nin abonelik sözleşmesi Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı kurul kararı ile ilgili mevzuat hükümleri ve takip dosyasındaki talep de nazara alınarak belirlenebilmesi için bilirkişi raporu alınması gerektiği-
Ticari olmayan tüketim ödüncü sözleşmesinde, taraflarca kararlaştırılmış olmadıkça faiz istenemeyeceği - Ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alanın, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü olmadığı- Davacı, takip tarihinden önce davalıya borcun ödenmesi konusunda ihtarda ya da bildirimde bulunmadığından davalı, ödeme emrinin tebliği ile borçtan haberdar olduğundan, bu tarihten itibaren altı hafta sonra borcun muaccel hale geleceği, bu durumda takip tarihi itibarıyla muaccel hale gelmiş borçtan söz edilemeyeceğinden davacının tüm talepleri yönünden 'davanın reddine' karar verilmesi gerekeceği-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Havale borç ödeme belgesi olup, davacının dayandığı havale dekontları üzerinde havale olarak gönderilen paranın ne amaçla gönderildiğine ilişkin bir açıklaman bulunmadığından davacının, davalının eşine borç gönderdiğini ispatlayamamış olduğu- Davacının, davalının kredi kartı borçlarını ödemesini istemesi nedeniyle davalı adına bankaya yaptığı ödemelerin tahsili için başlattığı takibe itirazın iptalini istediğine ve davalının eşine borç para verdiğini savunmasına göre, tekne bağlama ücreti yönünden davacının bir talebi olmadığı ve bu yönde ıslah talebinde de bulunmadığı gözetilerek bu miktarın da davacının yapmış olduğu ödemeler yönünden dikkate alınmasına olanak bulunmadığı-
Davalının kendi defterinde kayıtlı olup davacı defterinde olmayan alacağın dayanağı belgeleri verilen süreye rağmen ibraz etmediği, davacının da kendi defterinde kayıtlı olup, davalı defterinde bulunmayan alacak yönünden delil sunamadığı, belgelendirilmeyen alacakların hesaba dahil edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin kısmen devamına, %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Makinelerin ayıplı olduğu, davalının usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunmadığı, her ne kadar davalı elektronik posta yoluyla ayıpları bildirdiklerini savunmuş ise de elektronik postanın tek başına ayıp ihbarını ispata yeterli olmadığı, davalının eksik ifayı faturaların düzenlendiği tarihte ileri sürmediği, eksik ifa nedeniyle davacıya ihbarda bulunmadığı, davalı şirket hakkında düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı haksız olarak takibe itiraz ettiğinden asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davaya konu aracın çalıntı olması sebebiyle ayıplı olduğu, ayıbın giderilmesi mümkün olmadığından davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği, davacının satış bedelini davalıdan istemekte haklı olduğu-Davacı işlemiş faiz talep etmiş ise de, davalı icra takibi öncesinde temerrüde düşürülmediğinden faiz isteminin yerinde olmadığı-