Dava, ödenmeyen kar payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir...
Dava, banka teminat mektubundan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir...
Taraflar arasında imzalanan protokolde asıl borcun ilk taksit tarihinin 15.01.2018 tarihinde başlayacak şekilde yapılandırılmış olması sebebiyle asıl borç yönünden, davacı tarafın erken takip yapması nedeniyle davanın reddi isabetli ise de aynı protokolde; davalı asıl borçlu şirketin 37.290,00 TL gayri nakdi kredi borcunun bulunduğunun taraflarca kabul edildiği, bu miktar nedeniyle herhangi bir ileri vade tarihinin öngörülmediği ayrıca davacı bankanın davalının sözleşmede belirlenen adresine gönderdiği 05.12.2017 tarihli temerrüt ihtarnamesiyle gayri nakdi kredi borcu yönünden davalı asıl borçlunun 11.12.2017 tarihi itibarı ile takipten önce temerrüde düşürüldüğü anlaşılmakla, davalı asıl borçlu şirket yönünden bu miktar itibariyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile davanın tamamen reddine karar verilmesi doğru olmadığı-
Uyuşmazlık, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan kredi alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan kredi alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir...
Davanın, kargo ve lojistik mali sorumluluk sigortasına dayalı rücuen tazminatın tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu-
Dava dosyasının incelenmesinde; davalı borçlunun hakkında başlatılan icra takibine "Takibe konu edilmiş işbu dekontlarda görüleceği üzere müvekkile gönderilmiş olan bedeller her ne kadar açıklamalarında "borç" yazılsa da, borç verme amacı ile gönderilmemiştir. Bu nedenle müvekkilin alacaklı tarafa karşı herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Müvekkil aleyhine başlatılan işbu haksız ve mesnetsiz icra takibinde TAKİBE, ASIL ALACAĞA, FAİZ VE FER'İLERİNE; GÖREV VE YETKİYE AÇIKÇA İTİRAZ EDİYORUZ." şeklinde itiraz ettiği, yetkili icra dairesini belirtmediği, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın usule uygun olmadığı-
Finansal kiralama sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe konu itirazın iptali istemine ilişkin açılan davada, 4721 sayılı TMK'nın 887. maddesi uyarınca hem asıl borçluya, hem de ipotek borçlusu davalılara usulüne uygun olarak ödeme isteminde bulunulduğu, takipten önce alacağın muaccel kılındığı gözetilerek tarafların diğer iddia ve savunmaları doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davalı Banka ile davacı eşit kusurlu kabul edilmişse de dava konusu olayda sorumluluk, yetkisi sona eren yönetim kurulu üyelerine ödeme yapan ve asıl kusurlu olan davalı Banka'da olup davacı Kooperatifin, davalı Banka'ya göre daha az kusurlu olduğu, mahkemece, davalı Banka'nın daha fazla kusurlu olduğu nazara alınarak hüküm kurulmak gerekirken, davacı ile Banka'nın %50'şer oranında kusurlu olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı- Davacının, hesabından usulsüz çekilen dava konusu tutarlar için avans faizi isteyebileceği, takip talebinde de asıl alacağa yürürlükteki avans faizi oranı olan %27 oranında işleyecek faizi ile birlikte tahsil talebinde bulunduğu, bu durumda davalı ........ yönünden takipte belirtilen işlemiş faiz tutarını aşmamak kaydıyla takip tarihine kadar avans faizi talep edebileceği, takip tarihinden itibaren de her iki davalı yönünden asıl alacağa %27 oranından fazla olmamak üzere avans faizi işletilmesini isteyebileceğinin nazara alınması gerekirken davalı ............ hakkında takip tarihine kadar yasal faiz hesabı yapılarak bulunan tutara hükmedilmesinin ve her iki davalı yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanması suretiyle takibin devamına karar verilmesinin yerinde olmadığı- Davacı hesabından çekilen 206.349,00 TL'den 51.559,00 TL'sinin Kooperatifin kasa hesabına girdiğinin ve halen kasada görünen tutar dışında gider ve ödemeleri için kullanıldığının alınan bilirkişi raporları ile belirlendiği, bu durumda hesaplarına işlenen tutarı düşmeden çekilen tüm para için takip başlatan davacının kasa hesabına alınan miktar yönünden takip başlatmasında kötü niyetli olduğu nazara alınarak bu miktar yönünden davalı Banka yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken davalı Banka'nın kötü niyet tazminat talebinin tümüyle reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı..