Fatura metinleri incelendiğinde “fatura aslını aldım kontrol edilecek” ibarelerini içerdiğinin ve altında teslim alan şirket çalışanın imzasının atıldığının görüldüğü, mahkemece bu kişinin daha sonradan davalı borçlu adına çıkartılan ödeme emrini de tebliğ aldığı ve bu nedenle davalı çalışanı olduğunun kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu hizmeti teslim almadığı yolundaki ispat yükünün davalı üzerinde olduğu belirtilerek kabul kararı verilmişse de fatura göndermenin ve teslim almanın tek başına akdi ilişkiyi ispatlamaya yetmeyeceği gözetilmeksizin ispat yükünün tayininde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İşyeri sigortası kapsamında tazminat isteminden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada, davacıların murisinin ölümüne neden olan olay, riziko adresinde ve mesai saatleri içinde gerçekleşmediğinden, davalı sigortacı şirketin sorumlu olduğu teminat kapsamına girmeyeceği-
Davalının duran araca arkadan çarparak hasar verdiğinden tam kusurlu olduğu, bu durumda davacının rücuen ödediği tazminat alacağının likit alacak niteliğinde olduğu, likit alacak için davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Vade tarihi düzenleme tarihinden önce olan belgenin kambiyo vasfını yitirerek adi senede dönüşeceği, adi senet de belirli bir borç ikrarı içerdiğinden düzenleyen yönünden verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş ise de kambiyo vasfını yitiren bonoda avalistin sorumluluğunun sona ereceği gözetilmeden davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Uyuşmazlık ticari nitelikte olduğundan alacağa işletilecek akdi ve temerrüt faiz hesabının TBK. mad. 88 ve 120 'ye oranla özel hüküm niteliğindeki TTK. mad. 8' in nazara alınması suretiyle taraflar arasındaki sözleşme kapsamında belirlenmesi gerektiği-
Dava konusu edilen işlemiş faiz için harç ikmali yapılmadan davaya devam edilemeyeceği-
Kısa kararda tazminat alacağına hükmedilmemesine rağmen, gerekçeli kararda tazminata hükmedilmesinin bozma nedeni olduğu-
Davalı yönünden davanın reddedilen kısmı için nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği- Sözlü yargılama için taraflara duruşma günü tebliğ edilmiş olup, davalı vekilinin o celse için mazeret dilekçesi sunduğu, mazeret dilekçesi mahkemece kabul edilmesine rağmen davalı vekilinin yokluğunda karar verilmesinin HMK‘nun 186. maddesine aykırı olduğu- Davalı taraf delil listesinde yemin deliline de dayandığı halde mahkemece yemin delilinin hatırlatılmamasının isabetsiz olduğu-
Davalı takipten önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faize yönelik itirazın iptali talebinin reddi gerektiği-
Taraflar arasındaki sözleşmenin, şoförle beraber olması halinde hizmet, sadece araç olması halinde kira sözleşmesi olduğu, faturalarda çamur çekim, iç ve dış temizlik işleri yapıldığına göre araç personeliyle birlikte hizmet sunulduğu, bu haliyle sözleşmenin kira sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği, bunun bir hizmet alım sözleşmesi olduğu, tarafların da tacir olduğu anlaşıldığından davaya ticaret mahkemesinde bakılması gerekeceği-