Açık olarak düzenlenmiş olan faturaların altlarına bedeli tahsil edilmiştir kaşesi vurulmuş olup, davalı şirketin ödeme savunması bulunmamakla birlikte, takip ve dava dayanağı faturaların bu yönden araştırılarak, kapalı fatura olduğunun anlaşılması halinde, fatura bedellerinin ödenmediği yönünde ispat yükünün davacıda olduğunun gözetilmesi gerektiği- Davacı taraf, davalı tarafından yurt dışından getirilen malların kendi antreposuna nakledildiğini, bu şekilde antreposuna konulan malların antrepo bedellerinden davalının sorumlu olduğunu bildirerek eldeki itirazın iptali davasını açmıştır. Davalı taraf ise, malların davacı antreposuna kendi istekleri ile nakdedilmediğini, gümrük idaresinin isteği doğrultusunda nakledildiğini, açılan ceza davasında beraata karar verildiğini, yargılama giderlerinden de kamunun sorumlu olduğunun hüküm altına alındığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş olup mahkemece konuya ilişkin ceza dava dosyası getirtilip, gümrük işlemleri kaçakçılığı işinden anlayan bir bilirkişinin de içinde bulunduğu heyetten, taraf ticari defterleri, tüm dosya kapsamı, ceza dava dosyası kapsamı ile gümrük işlemleri bağlamında davalının davacının talep ettiği antrepo bedelinden sorumlu olup olmadığı hususunda rapor alınıp, davalının sorumluluğunun bulunduğunun anlaşılması halinde, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı gözetilerek, davalının sorumlu olacağı miktara ilişkin rayiç değerlerin tespiti ile belirlenecek miktara göre sorumlu olacağı gözetilerek, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği Takip talebinde işlemiş temerrüt faizi istenilmiş olmasına ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 25 oranında faiz işletilmesi talep edilmiş bulunulmasına rağmen, itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu gözetilmeksizin, mahkemece asıl alacak ve bu asıl alacağa ihtarnamenin davalı şirkete tebliğ tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Takip talebi ile takip borçlusuna çıkarılan ödeme emrinin içerik olarak birbirinden farklı olduğundan, geçerli bir ilamsız icra takibinin varlığından söz edilemeyeceği ve geçerli bir takip bulunmadığından, itirazın iptali davasının da dava şartı yokluğundan reddi gerektiği-
Taraflar arasında düzenlenen iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, takibe konu yapılmış alacak sözleşmenin 5.maddesine göre likit olduğundan asıl alacak üzerinden, davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Banka kredi kartı uyuşmazlıklarında görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu-
Sipariş edilen malların niteliğinin açıkça belirtilmiş olması ve davacının davalıya bu mallar dışında başka mallar teslim etmesi (aliud teslim) ve davalının bu teslimi kabul etmiş olması halinde, sadece bu işlem nedeniyle uğranılan zararın isteyebileceği- Davacının bu oluşta hiçbir kusurunun olmadığını ispat etmedikçe davalının zararını tazminden sorumlu olduğu- Davacının sipariş ettiği sözleşmede fiyatı belirli ürünlerin yerine davacı tarafından teslim edilen ve davalı tarafından da teslim alınan iadesi yapılmayan ürünlerin rayiç fiyatı saptanıp eğer teslim edilen ürünlerin değeri sözleşme ile belirlenen ürün bedelinden daha az ise aradaki fark davalının zararı kabul edilip, davalının ilamsız takipteki itirazının bu zarar kadar haklı olduğunun benimsenmesi gerektiği- Dava konusu ürünlerin plastik gövdeli olmasının açık ayıp olduğu yönündeki değerlendirmesinin yerinde olmadığı-
Hesaplanan yargılama giderinin bir kısmının davalı tarafça karşılandığı dikkate alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğu-
İtirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğu-Tarafların alacak-borç durumunun takibe konu faturalarla sınırlı olarak incelenmesi gerektiği, taraflar arasındaki tüm cari hesap ilişkisi incelenerek düzenlenen rapora göre karar verilmesinin hatalı olduğu-
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 s. mülga TTK. mad. 152 uyarınca, ticaret şirketinin nev’inin diğer bir ticaret şirketi nev’ine çevrilmesinin, kanunda aksine hüküm olmadıkça, yeni nev'e ait kuruluş merasimine tabi olduğu ve yeni nev'e çevrilen şirketin eskisinin devamı olduğu- Davalının icra takibine konu faturada limited şirketin olarak gösterilmesinin maddi hatadan kaynaklandığının kabul edilmesi gerektiği-
Yazılı yargılama usulüne tabi (itirazın italine ilişkin) davada tahkikat aşamasının bittiğinin bildirilmemesi, sözlü yargılama ve hüküm için ayrı bir gün tayin edilerek tarafların mahkemede hazır bulunmaması halinde yokluklarında hüküm verileceği ihtarını içeren davetiye ile tarafların davet edilmemiş olması, davalının savunma hakkının ve hukuki dinlenilme hakkının ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğu-
Davacının öncelikle davalıya sattığı malın, davalı tarafından üçüncü kişiye tesliminin istendiğini ve kendisinin de bu teslimi yaptığını kanuni delillerle ispatlaması gerektiği- Takip öncesinde usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmeyen davalı için takip öncesi için işlemiş faize hükmedilmesinin hatalı olduğu-