Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan davaların 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu- Rzikonun meydana geldiği tarihe göre, icra takip tarihi itibariyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunun kabulü gerektiği- Zamanaşımını kesen ve durduran nedenlerin bulunmadığı, davalı şirket tarafından tazminatın ödeneceği intiba yaratılarak zamanaşımı süresinin dolmasına neden olunduğuna dair bilgi ve belge sunulmadığı, tamir yapan şirket tarafından davacı sigortalı aleyhine yapılan icra takibinin ve itirazın iptali davasının zamanaşımını kesen nedenlerden olmadığı anlaşıldığından, mahkemece, davalı sigorta şirketinin dava dilekçesine karşı süresinde bulunduğu zamanaşımı def'inin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalı taşıyan taşıma konusu emtiayı söz konusu şirket deposundan hasırlı olarak aldığını iddia etmiş ise de; davalı taşıyanın itirazi  kayıt koymaksızın emtiayı  teslim aldığı, bu durumun, davalı şirkete  emtianın sağlam teslim edildiğine dair karine oluşturacağı ve bunun aksinin yazılı belge ile davalı tarafından  ispat edilmesi gerekeceği, ispat yükü üzerinde olan davalı şirket emtianın hasarlı teslim alındığını ispat edemediğinden ilk derece mahkemesince ispat yükünün davacıda olduğu ve hasarın kara taşımasında gerçekleştiği davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili talebine-
İtirazın iptali davası açıldıktan sonra yargılama sırasında yapılan ödemeler dosyanın infazı sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınabileceğinden, mahkemece asıl alacakla ilgili olarak itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği- Asıl alacak bakımından "davanın konusuz kaldığı" şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Aidatın kooperatifin işlerini yapan yükleniciye ödenmesinin ancak kooperatifin bu konuda bir karar alması ile mümkün olduğu, böyle bir karar yokken üye tarafından yüklenici şirkete yapılan ödemenin borcu söndürmediği-
İtirazın iptali davasından önce açılan menfi tespit davası, itirazın iptali davasını doğrudan etkileyeceğinden menfi tespit davasının bekletici sorun yapılması gerektiği-
İtirazın iptali davasının hem alacağın "miktarı"  ve hem de "kaynağı" bakımından icra takibe bağlı olduğu- Taraflar arasında bir borç ilişkisi bulunduğu ve borçlunun daha evvel bir kısım ödemeler yaptığı ve davacı davasını yalnızca iki adet faturaya dayandırdığı, davalının da ödeme savunmasında bulunduğu itirazın iptali davasında, ödeme savunmasının yazılı delille ispatının gerektiği, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki ilişkinin "açık hesap ilişkisi" olarak değerlendirilebileceği, itirazın iptali davasına bakan mahkemece sadece "takip konusu faturalar ve ödeme savunması bakımından" araştırma ve değerlendirme yapılması gerektiği, "tüm cari hesap ilişkisinin" gözetilemeyeceği, aksi yönde yapılacak araştırmanın itirazın iptali davasının niteliği ile bağdaşmayacağı- "Davalı tarafça cari hesap ekstresi adı altında sunulan belgeden taraflar arasında bir açık hesap ilişkisi bulunduğu, bu itibarla takip öncesinde yapılan kısmi ödemelerin alacaklı yanca hangi borca mahsup edilmesi istenmişse bu iradeye üstünlük tanınması ve ödemelerin birden çok borcun vadelerine göre sıralanması gerektiği, uyuşmazlığın ancak açık hesap ilişkisinin sonuna kadar incelenerek çözümlenebileceği" görüşünün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Husumet nedeniyle reddedilen davada davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Herhangi bir nedenle Sandık tarafından ilgililere istihkaklarından fazla veya yersiz olarak yapılan ödemelerin, bu hatalı işlemlerin düzeltildiği tarihten geriye doğru hesap edilecek beş yıllık tutarlarının tahsil edileceği- İİK mad.67 uyarınca, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davaya konu alacağın gerçek miktarının belli olması veya belirlenebilmesi için bütün unsurlarının borçlu tarafından bilinebilecek nitelikte bulunması, hakimin takdirine bağlı olmaması gerektiği-
Davalıya yapılan ödemelerin tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada, davacı ile davalı arasındaki tüm ticari ilişki değerlendirilerek taraf defterleri de incelenmek suretiyle davacıya veya davacı şirket yetkilisine yapılan araç satışları araştırılıp, tüm deliller toplandıktan sonra varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-