Davacı banka ile davalı arasında imzalanan tüketici kredi sözleşmesi gereğince kredi taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle kredi borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
05.09.2009 tarihli hisse devri protokolüne dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptal istemine ilişkin davada; mahkemece, davalının davaya cevap vermediği, davacıya ödeme yaptığına dair herhangi bir delil de sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, ancak, dosya kapsamında bulunan belgelere göre davalının, davacı tarafından gönderilen 06.01.2010 tarihli ihtarnamesine 12.01.2010 tarihli ihtarname ile cevap vererek protokolün 4. maddesi gereği yerine getirildiği takdirde hisse devrinin yapılacağını bildirdiğinin, yine dosyaya 21.03.2016 tarihli bir dilekçe sunarak davacının protokol gereği üstlendiği edimleri yerine getirmediğini savunduğunun anlaşıldığı, bu durumda mahkemece davalının savunması üzerinde de durularak değerlendirme yapılması gerekeceği-
Kasko bedelinden kaynaklı alacak likit nitelikte olmadığı-
Davalılar ile 20.10.2005 tarihinde daire satımına ilişkin harici sözleşme imzaladığını, sözleşmeye uygun olarak ödemelerini yaptığını ancak ikazlarına rağmen yerin teslim edilmediğini ve devrinin yapılmadığını, harici sözleşme geçersiz olduğundan alcağın tahsili için icra takibi başlattığını,takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına-
Kasko niteliğindeki alacağının likit olmadığı-
CP firması bayii sıfatı ile yem alım satım işi yaptığını, davalı borçluya fatura karşılığında, yem, süt vb. ürünleri sattığını, teslimin gerçekleştiğini ancak davalının ödeme yapmadığını, aleyhine başlatılan takibe de haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, vaki itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına-
Asıl işveren davacı Rektörlüğün, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi-
Davalı ile birlikte, davalının dava dışı eşinin borçlu olduğu kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla imza attıklarını, dava dışı asıl borçlunun borcu ödemede temerrüde düştüğünü ve kefil sıtayla kendisinin ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek, ödemiş olduğu bedelin davalı diğer kefilin payına tekabül eden 8.265,00 TL’lik kısmı için başlattığı icra takibine karşı, davalının yaptığı itirazın iptali ile inkar tazminatına-
Davanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda trio kart ve esnek ticari hesaptan kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak temerrüt faizi oranı %36.36 olduğu mütalaa edilmişse de mahkemece, bütün alacak kalemleri yönünden yıllık %30.24 oranında temerrüt faizine hükmedilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirdiği gibi, mahkemece 718.834,07 TL toplam talebin 9.745,43 TL'si reddedildiğine göre reddedilen miktar üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmetmek gerekeceği-
İİK mad. 67/2 uyarınca; davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği-