Uyuşmazlık, bankacılık işleminden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir...
Davacı tarafından ............... tarihinde davalının hesabına "Kapora" açıklamasıyla gönderilen 15.000,00 TL'nin cayma parası olarak kararlaştırıldığı hususunun ispatlanmadığı, ayrıca bu bedel cayma parası olmadığından kusur araştırmasına da gerek olmadığı, karşı dava ile ileri sürülen iddiaların tanıkla ispatı mümkün olmadığından bildirilen tanıkların dinlenmemesinin sonuca etkili olmadığı, devre konu şirket, limited şirket olup hisse devrine ilişkin taraflar arasında usulüne uygun olarak yapılmış yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davalının sözleşme içeriğini ispatlayamadığı gibi davacı tarafça sözleşme gereklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle bir zarara uğranıldığı ve oluştuğu iddia edilen zararların ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Mahkemece hükme esas alınan son bilirkişi raporunda ............... ve ................ plakalı araçlar için dosyadaki diğer bilirkişi raporları aksine bir kanaat oluştuğu, anılan bilirkişi raporlarının birbirleri ile karşılaştırılmak suretiyle çelişkinin giderilmediği anlaşılmış olup, Mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi gidermek amacıyla farklı bir heyetten rapor alınarak karar verilmesi gerektiği- Mahkemece imalat hatasından kaynaklı gizli ayıplı olduğu tespit edilen kamyonların işletilemediği günler bakımından, ikame araç kiralanmadığı gerekçesiyle davacının araçları işletemediği günler bakımından vücut bulan zararın tazmini istemi reddedilmiş ise de davacının aracını işletemediği günlerin dosyada belirlenebilir olduğu ve ticari hayatın devamı için bulunan ikame çözümlerin zarar uğranmadığını göstermeyeceği gözetilerek bu günlerin maddi kaybına ilişkin tazminat hesabı yapılması gerekirken bu kalemin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Otoyol aydınlatma bedelinin tahsiline ilişkin itirazın iptali davasında, mahkemece alınan bilirkişi raporu ve ilgili mevzuat (4628 s. K. Geç. 17, Aydınlatma Yön. 3-4. md.) gereği, protokole konu yolların "karayolu aydınlatması" kapsamına girmediği, protokolde kastedilen otoyolların davalı İdare tarafından işletilen ve geçen araçlardan ücret toplanan yollar olduğu, davaya ve itiraza konu yolların ise, davalı İdarenin geçen araçlardan ücret almadığı yollardan olduğu, söz konusu yollardaki genel aydınlatma bedellerinden davalı kurumun sorumlu olmayacağı-
29.12.2013 ödeme tarihli 377.600 USD bedelli faturaların üzerindeki “İşbu fatura USD karşılığı kesilmiş olup vade tarihinde …..USD olarak tahsil edilecektir.” ibaresine göre oluşan 29.868,16 TL tutarındaki kur farkından davacının sorumlu olduğu, davalıya 20.06.2014 tarihinde havale edilen 111.514,92 TL’den kur farkı olarak 29.868,16 TL mahsup/kesinti yapılması gerekirken 4.039,76 TL fazlasıyla 33.907,92 TL kesinti yapıldığı, davacının işbu 4.039,76 TL’yi 25.06.2014 takip tarihinden itibaren talebe uygun olarak %9 yasal faizi ile birlikte talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takip dosyasına yaptığı itirazın 4.039,76 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin 4.039,76 TL asıl alacak üzerinden yıllık %9 yasal faiz uygulanmak sureti ile devamına, kabul edilen miktar üzerinden %20 olarak hesaplanan 807,95 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle asıl ve birleşen davalı vekili ceza yargılamasının sonucunun beklenilmesine karar verilmesini istemiş ise de; mahkemece, davacının tüm satış faturalarının davalı defterlerinde davacıdan mal alımı olarak kayıtlı olduğu, daha sonra faturaların kayıtlarından çıkarıldığı, davaya konu faturalar kapsamının davacının gerçek satışına ait olmadığı iddia edilmekle birlikte, bu konuda ceza soruşturması sırasında asıl ve birleşen davacı şirket ya da yetkilileri hakkında açılmış bir ceza davası olmadığı, bu nedenle ceza yargılamasının sonucunun beklenilmesine gerek olmadığı gibi davalı çalışanlarının şirketi zarara uğratmak için faturaları davalı defterlerine kayıt ettikleri, fatura kapsamındaki ürünlerin de gerçekte teslim alınmadığı kabul edilse dahi, davacı şirket yetkililerinin davalı çalışanları ile birlikte hareket ettiklerinin iddia edilmediği, bu konuda davacı çalışanları hakkında açılmış davanın bulunmadığı da gözetildiğinde ceza yargılamasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığı-
Dava, teminat mektubunun nakde çevrilmesi talebinin reddi üzerine davacı tarafından başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir-
Yetki belgesine dayanak vekalet ilişkisinde yetki belgesi ile tevkil edilen avukatın istifa etmesinin ilgili vekaletnameye dayanılarak verilen yetki belgesini menfi yönde etkileyeceği, ancak asıl vekalet ilişkisine halel getirmeyeceği, kaldı ki yetki veren avukatın vekaletnamesinin dosyada bulunmakta olup geçerli olduğu, bu durumda, 7201 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi hükmü uyarınca; vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiğinden, mahkemece yapılan tebligatın geçersiz olduğu, bu itibarla, dosyanın işlemden kaldırılması ve sonrasında davaların açılmamış sayılması yönünde verilen kararın doğru olmadığı-
Uyuşmazlık, kredi borcunun ödenmesine ilişkin yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir...
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı..