İtirazın iptali, istirdat, cezai şart alacağı talebi-.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğacağı- Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgunun mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmekte olduğu- Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlarının kesinleşeceği- Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremeyeceği- Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturacağı-
Adi ortaklığın tasfiyesi ya ortakların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılacağı- Bunun dışında bir olanak olmadığı-Taraflar arasında imzalanan iş ortaklığı beyannamesinde tasfiye usulüne dair bir madde bulunmadığı- Mahkemece yapılacak adi ortaklığın tasfiyesinin ise kanunda belirtilen usuller çerçevesinde tasfiye memuru tarafından yapılması gerektiği-
Davaya konu ürünler üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı, inşaat bilirkişisi tarafından ibraz edilen rapor ile ürünlerin kusurlu olduklarının değerlendirildiği, ayrıca kusurların kullanımdan kaynaklı olup olmadığının tespit edilemediği, tüm bu nedenlerle davacı şirketin kusurlu malzemeler kullanarak ve ayıplı olarak borcunu ifa etmiş olması karşısında alacak talep edemeyeceği-
Kamu düzenine aykırılık halleri ile uyulan bozma ilamının içeriği ve usuli kazanılmış hak ilkesinin resen gözetildiği-
Davalı tarafından davacı adına düzenlenen beş adet çekin verildiği tarihte davalı şirketin dava dışı sigortalı çalışanının bu tarihten kısa bir süre önce davacı şirket çalışanı olduğu- Çeklerin teslim tarihinden sonra da davacı şirkette pay satın almak suretiyle ortak olduğu ve şirket yetkili müdürü olduğu, yine çeklerle aynı dönemde dava dışı çaılşa elden yapılan ödemeleri davacı şirketin kabul ettiği ve yapılan bu ödemeleri davacı şirketin ticari defterlerine işlediği anlaşıldığından davanın reddi gerektiği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı itirazın iptali davasında dava konusu alacağın davalı tarafça ticari defterlerinde cari hesaba kaydedilerek, bakiyelerin açık bırakıldığı, açık hesap-veresiye şeklinde kayıtlı oldukları, bu nedenle dava konusu alacağın ödenmediğinin davalı taraf ticari defter kayıtlarında ikrar edilmiş sayılacağı ve bedellerinin ödenmemiş olduğunun kabulü gerektiği-
Dosyaya sunulan sipariş fişlerinin davalı belediye personeli tarafından imzalandığının sabit olduğu, kantar fişlerinin sahteliği iddiasının kanıtlanamadığı, mahkemece yapılan keşifte faturalara konu kum ve mıcırın kullanıldığı ve yapılan işin de fatura bedeli ile uyumlu olduğu-
Uyuşmazlığın, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu-
Taraflar arasında imzalanmasa da sözlü olarak mutabık kalınan protokolün mahkemece hüküm verilirken göz önünde bulundurulması gerektiğini ileri sürerek hüküm temyiz edilen dosyada, davalı yanca taraflarca bu mutabakata varıldığının ispat edilemediği anlaşıldığından temyiz sebebinin yerinde görülmediği-