İcra mahkemesindeki (tetkik merciindeki) “itirazın kaldırılması” isteminden vazgeçilmiş olmasının genel hükümlere göre açılacak “alacak davası”nın görülmesini engellemeyeceği-
Dava dilekçesinde, «itirazın iptali veya kaldırılması» kelimeleri geçmese de, icra takibinin safahatından bahsedildikten sonra icra inkâr tazminatı da yer aldığına göre, alacağın varlığının ispatı suretiyle «itirazın iptali» isteminin «alacağın tahsili» hakkındaki davanın kapsamı içinde bulunduğu ve. bu itibarla İİK. 67'deki diğer şartların varlığı halinde ve harç noksanı bulunduğu takdirde bu da ikmal ettirilerek tazminata da karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına İİK. mad. 67 uyarınca mahkemeye başvurularak haklı çıkmış bulunması itibariyle inkâr tazminatına hükmedileceği-
İşçinin «ücret» ve «ikramiye» alacağı–
Noterde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca, alıcı tarafından satıcıya ödenmiş olan bedel
Ödeme emrine itiraz ederken sadece «borca» itiraz etmiş ve «yetki itirazı»nda bulunmamış olan borçlunun, itirazın iptali davası açılmasından sonra, süresi içinde mahkemede yetki itirazında bulunabileceği, «itirazın iptali davası»nın «takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresinde açılacağını» belirten bir hüküm bulunmadığı–
Ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra itiraz edilmiş olması halinde, alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmayacağı–
Dava dilekçesinde kanunda öngörülen miktardan -% 40’dan (şimdi; %20'den)- daha az icra inkâr tazminatına -örneğin; % 15- talep edilmiş olması halinde, taleple bağlı kalınarak hüküm verilmesi gerekeceği–