“İnkar tazminatı”da isteyerek “itirazın kaldırılması” dileğiyle mahkemede açtığı davada daha sonra “davasının tahsil davası olduğunu” açıklayan davacının bu istemi doğrultusunda davaya “tahsil davası” olarak bakılması gerekeceği-
“Keşide yeri”ni taşımadığı için “çek” niteliğinde bulunmayan belgedeki alacak ciro yoluyla başkasına (hamile) geçemeyeceğinden, hamil tarafından açılan tahsil davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
“İtirazın kaldırılması” talebi reddedilen alacaklının daha sonra mahkemede açtığı “eda davası” sonunda aldığı ilamı ayrı bir takip konusu yapabileceği, eski takip dosyasına koyamayacağı-
Ticari defterleri kanuna uygun olarak tutulmuş olan davacı tarafa «tamamlayıcı yemin» verilmeden, davanın sonuçlandırılamayacağı–
İflâsın açılmasından sonra, müflise karşı açılmış olan «itirazın iptali davası»nın iflâs dairesine karşı «sıra cetveline itiraz davası» olarak devam edilmesi gerekeceği–
Sigortalının tazminat alacağı
Haksız iktisaba dayalı davalarda zamanaşımı süresi, bir yıl mıdır, on yıl mıdır?-
Çek hâmilinin zamanaşımına uğramış çeklere dayanarak -temel ilişkiye dayanmadan- keşideci hakkında dava açamayacağı–
Aynı mahkemede, davalının itirazının iptali davasına karşı açtığı olumsuz tesbit davasının birleştirilerek birlikte görülmesi gerekeceği–
Açılan itirazın iptali davasından sonra tarafların «borcun taksitle ödenmesi» konusunda anlaşmış olmaları halinde, bu anlaşmanın «sulh anlaşması» niteliğini taşıyacağı ve mahkemece icra inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği–