Vekalet ücretine konu davada dosyası da getirtilerek, şirketler arasındaki ortalık ilişkisinin bitip bitmediği, taşınmazın ortaklığı ilgilendirip ilgilendirmediği hususlarını da değerlendirecek şekilde şirketler hukuku alanında uzman bilirkişilerin de bulunduğu bir heyetten rapor alınarak hüküm tesisi gerektiği- İki şirket arasındaki hukuki ilişkinin bitmesinden sonra davacı avukata tevkil yetkisi verilmiş ise dava dışı şirketinin 3. kişi olan davalının edimini üstlendiğinden bahsedilemeyeceği-
Avukatın haklı olarak vekillikten istifa etmesi halinde de, işe devam etme olanağı mevcut olmadığından, avukatın, haklı istifa tarihi itibariyle muaccel olan vekalet ücreti alacağının ödetilmesini talep edebileceği- Dava konusu alacağın, vekilin haberi olmadan üçüncü kişiye temlik edilmesi nedeniyle, davacı yanın vekalet görevi de temlik tarihi itibariyle fiilen sona ermiş bulunduğundan, vekilin artık işe devam etme olanağının bulunmadığı ve davacı vekilin istifasının haklı olduğu- Davacı vekil, icra dosyasında herhangi bir vekillik hizmetinde bulunmaması nedeniyle, icra dosyasına ilişkin olarak talep ettiği ve davaya konu ettiği icra dosyası akdi vekalet ücretine ve icra dosyası karşı yan vekalet ücretine hak kazanamasa da; itirazın iptali dosyasında hükmedilen karşı yan vekalet ücreti ile bu dosyadan doğacak dava değeri üzerinden Avukatlık Kanunun 164. maddesi çerçevesinde belirlenecek sözleşmesel vekalet ücretini talep edebileceği-
Haksız azil halinde olduğu gibi, avukatın haklı olarak vekillikten istifa etmesi halinde de, işe devam etme olanağı mevcut olmadığından, avukatın, haklı istifa tarihi itibariyle muaccel olan vekalet ücreti alacağının ödetilmesini talep edebileceği- İcra takibi -6352 s. K. ile İİK. mad. 67'de yapılan değişiklikten önce- yapıldığından, itirazın iptali davasında %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Mahkemece, "davalı (tevkil edilen) avukatın, imza incelemesi ile ilgili olarak söz konusu yargılama sırasında gerekli tüm itirazları yaptığının, davacı aleyhine verilen hükmü temyiz etmiş olsaydı da sonucun değişmeyeceğinin, icra hukuk mahkemesinde alınan bilirkişi raporu ile senetteki imzanın dava dışı borçluya ait olmadığının açıkça belirlendiğinin de anlaşılması nedeniyle, davalı avukattan talep edilen vekalet ilişkisinden doğan alacak davasının reddine karar verilmişse de, icra mahkemesi kararları yalnızca icra yönünden bağlayıcı olup, hukuk hakimini bağlamayacağından, mahkemece, tüm deliller değerlendirilerek ve gerekirse uzman bilirkişiden davacının söz konusu icra dosyası nedeniyle bir zararının doğup doğmadığı konusunda rapor alınmak suretiyle işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı, vekillik görevi neticesinde tahsil ettiği miktardan ödeme yapığını belirterek davalılara borçlu olmadığının tespitini istemiş ve mahkemece bilirkişiden rapor alınmış ve bu rapora itibar etmeksizin nereden ve nasıl bulunduğu belli olmayan değişik miktarlar kararda gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş olup, mahkeme kararda belirtilen miktarların nasıl bulunduğu anlaşılamadığından, yeniden konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı tevkil olunan avukat tarafından tahsil edilen paranın kendisini tevkil eden diğer davalı avukata verilmiş olmasının, tevkil olunan avukatı sorumluluktan kurtarmayacağı-
Haksız olarak işi bırakan, vekaletten istifa eden avukatın, ücrete hak kazanamadığı gibi, aksine bir hüküm mevcut değilse aldığı peşin ücretleri, kullanmadığı masraf avanslarını da iş sahibine iade etmek zorunda olduğu- Haksız azil halinde olduğu gibi, avukatın haklı olarak vekillikten istifa etmesi halinde de, işe devam etme olanağı mevcut olmadığından, avukat, haklı istifa tarihi itibariyle muaccel olan vekalet ücreti alacağının ödetilmesini talep edebileceği-
Davacı avukatın davalı namına takip ettiği davada tüm yasal yolları tüketilip henüz karar kesinleşmeden vekillikten istifasının haksız bir istifa olduğu- Taraflar arasında düzenlenen ücret sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin, sadece şirket aleyhine açılacak akdin ifası davası işi için olduğu, bu işle ilgili olsa dahi bundan doğacak herhangi bir başka işi kapsamına almayacağı açık olduğundan verilen işin, icra safhasını kapsamadığını kabul etmek gerektiği-
Asilin yazılı iradesi ile vekilin yazılı iradesi arasında çelişki bulunması durumunda, davacının lehine olacak şekilde vekil iradesinin esas alınmasının yasada belirtildiği şekilde avukatlığın amacına ve avukatlık sözleşmesine uygun düşeceği- Asilin iradesinin vekilin iradesinin önüne geçmesinin ise ancak vekilin azledilmesi, istifa etmesi veya açıkça asilin aleyhine olacak şekilde davranması hallerinde mümkün olabileceği-
Avukatlık sözleşmesinin hükmün kesinleşmesi ile sona erdiğinden açıkça sonlandırılmadığı veya diğer sona erme nedenleri bulunmadığı takdirde, vekalet ilişkisi halen devam ediyor olacağından, eğer ki, kesinleşme sürecinden sonraki işlemler için de aynı avukatın işe devam etmesi isteniyorsa, ayrı bir avukatlık sözleşmesi yapılması gerekip, hükümlü ile arasında uyarlama davasında kendisini temsil etmesi yönünde avukatlık sözleşmesi bulunduğuna dair bilgi veya belge mevcut olmadığı halde, sırf kesinleşen davada hükümlünün savunmanlığını yaptığı ve aralarında henüz geçerliliği sona ermemiş vekalet ilişkisi vardır gerekçesiyle avukata yapılmış olan tebligatın, uyarlama davası açısından geçersiz sayılacağı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor