Yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak, ödenmediği iddia olunan kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesine rağmen takibe, sözleşmenin varlığına ve aylık kira miktarına itiraz etmediği, bu durumda kira ilişkisi ve talep konusu aylık kira bedelleri ile takip konusu miktarın kesinleştiği, ödeme emrindeki yasal 30 günlük sürede borcun ödendiği davalı tarafca ispat edilemediğinden temerrüdün gerçekleştiği-
Alacaklı tarafça borçlunun itirazının kaldırılmasına dayanak yapılan yazılı belge incelendiğinde; taraflar arasında temlik sözleşmesi bulunduğunun ve bu sözleşmenin borçlu tarafından E-imza ile imzalandığının anlaşıldığı, bu haliyle söz konusu belgenin İİK.nun 68/1.maddesi kapsamında imzası ikrar edilen kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olduğunun sabit olduğu-
İtirazın kaldırılmasına dayanak yapılan belgenin alacaklı ile takip dışı şirket arasındaki temlik sözleşmesinin tanınması niteliğinde olduğu, bahsi gecen belgenin borçlu tarafından E-imza ile imzalandığı, bu haliyle söz konusu belgenin İİK.nun 68/1.maddesi kapsamında imzası ikrar edilen kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olduğunun anlaşıldığı-
Devlet Hastanesinin verdiği sağlık raporuna göre akıl zayıflığı ve orta derecede zeka geriliği mevcut olan, ayrıca başkalarının bakım ve gözetimine muhtaç olan ve kendisine vasi tayini gereken bir kişinin, henüz vasilik görevi bulunmadan (daha sonra vasi olarak atanacak) kardeşi aracılığı ve kefaleti ile bankadan tüketici kredisi çekmek suretiyle menfaat elde ettiği ve davalı bankanın ödeme talebine kadar tam ehliyetli biri gibi hareket edebilen kısıtlının, borcun ifası istendiğinde ehliyetsizliğini ileri sürerek ifadan kaçınmasının hakkın kötüye kullanılması olduğu-
İmzanın, borç altına girenin el yazısıyla atılması zorunlu olduğundan, borçlunun, ad ve soyadını yazarken imza atmayı amaç edinmesi suretiyle, ad ve soyadını bizzat el yazısı ile yazarak da imza atabileceği-Mahkemece, takibe dayanak bononun arka yüzünde ve ilk sırada yazılı olan ibarenin adı geçene ait bir imza olup olmadığı hususunun yöntemince araştırılarak karar verileceği-
Takip konusu belgenin bono vasfını taşıması için; düzenleyenin imzasını ihtiva etmesinin zorunlu olduğu- TBK. mad. 15'e göre, imzanın borç altına girenin el yazısıyla atılmasının olduğu ve güvenli elektronik imzanın da, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracağı- Borçluların imzalarının kaşe imzası olması ve borçluların elinden çıkmış ıslak imza bulunmaması nedeniyle imza unsurunu içermeyen takip konusu bono, kambiyo senedi vasfını taşımadığından, mahkemece İİK. mad. 170/a-2 gereğince istemin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Kambiyo senetlerine özgü usulle yapılan takipte borca itirazın İİK. mad. 169/a kapsamında incelenmesi gerektiği- Borçlunun itirazı İİK. mad. 169'a göre borca itiraz olarak kabul edilerek aynı kanunun 169/a maddesi ve TBK. mad. 15 kapsamında inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi tanzim edenin imzasını;" ihtiva etmesinin zorunlu olduğu- Takibe konu senetlerdeki imzalar itiraz eden keşidecinin elinden çıkmış ıslak imza olmadığından imza unsurunu içermeyen bonolar, kambiyo senedi vasfını taşımadığı, mahkemece İİK. mad. 170/a-2 gereğince istemin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiği- İİK. mad. 170/a'da öngörülmediği halde alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi doğru olmadığından kararın bu nedenle bozulması gerekmekte ise de; anılan yanlışın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için; "... çeki çeken kimsenin (keşidecinin) imzasını " ihtiva etmesinin zorunlu olduğu- TBK. mad. 15 dikkate alınarak ve özellikle keşidecinin çekte yazılı olan ibarenin imza amacıyla kullanıp kullanmadığı tespit edildikten sonra bu ibarenin borçlunun eli ürünü olup olmadığı yöntemince belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İmzanın aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, üçüncü kişinin beyanı esas alınarak hüküm kurulamayacağı-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor