KOOPERATİFLER KANUNU > - Ortaklık Sıfatının Kazanılması ve Kaybedilmesi > - B) Ortaklığın sona ermesi: > Madde 13 - IV – Ortaklıktan çıkmayı kabulden kaçınma:
Madde Listesi Madde 13 - IV – Ortaklıktan çıkmayı kabulden kaçınma:
Davalının istifa iradesinin kooperatife ulaştığına tarihten sonraki döneme ait kooperatif aidat borçlarından sorumlu tutulamayacağı- Bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılarak aidat borçları istifadan önceki döneme ait ise kooperatif üyesi olan davalının sorumlu olacağı, istifadan sonraki döneme ait ise aidat borcundan sorumlu olmayacağının gözetilmesi gerektiği-
Davalının, istifa bildiriminin kooperatife tebliğ edilmiş olması nedeniyle, artık ortak sıfatının bulunmadığının kabulü gerektiği- Mahkemece, davacı kooperatifin tüm kayıt, defter, belge ve dayanakları ile bilançosu, gelir-gider cetvelleri, yönetim ve denetim kurulu raporlarının öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise ana sözleşme gereğince ilgili ticaret sicil memurluğundan ya da ana sözleşme gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğünden celp edilerek, davalının istifasının kesinleşmesinden sonra arsasını geri vermediği gözetilerek genel hizmetlerden yararlanmakta ise bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden temerrüt ihtarı gönderilmesi halinde yasal oranda temerrüt faizi ile birlikte sorumlu olduğunun kabulüyle, kooperatif uygulamalarında uzman bilirkişi aracılığıyla takip konusu edilen alacağın kaynağı ve niteliği genel giderlere ait olan kısmı davalının taşınmazdaki 1/2 payına isabet eden varsa genel giderler ve işlemiş faiz tutarıyla ilgili rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı "kooperatif ortaklığından istifa ettiğini" bildirmişse de, istifanın icra takibinden sonra gerçekleştiği ve takip tarihi itibariyle davalının kooperatif üyeliğinin devam ettiği, Kooperatifler Kanunu gereğince ayrılan ortağın ortaklıktan ayrılması kesinleşinceye kadarki borçlarını ödemekle yükümlü olduğu hususları dikkate alındığında; davacı kooperatifin, davalı ortağın istifasından önce doğmuş aidat borçları için dava açmasında hukuki yararının bulunduğu- Zamanında ödendiğinde kooperatifin kasasına girecek olan aidatın, üyenin ortaklıktan ayrılması sonrasında çıkma payı altında ortağa ödeneceği tarihe kadar kasada beklemesinde ve nemalanmasında tüm ortakların yararının bulunduğu- Ortağın çıkma payını talep edip etmeyeceğinin, bu talebin zamanaşımına uğrayıp uğramayacağının henüz belli olmadığı bir aşamada açılan davada hukuki yararın bulunduğu ve aidat borcunun çıkma payı olarak tekrar ortağa iade edileceğinden bahisle dava açmakta hukuki yarar bulunmadığı sonucuna varılmasının hatalı olduğu- "Davacı kooperatife istifanın ulaştığı anda muacceliyet kesbetmese bile davalının çıkma payı alacaklısı olması nedeniyle alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiği, TBK. mad. 135 uyarınca alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesinin asıl borcu sona erdirdiği, TBK. mad. 131. uyarınca da asıl alacağa bağlı faiz, gecikme zammı gibi alacakları da sona erdirdiği, davalının ortaklıktan çıkması nedeniyle kooperatiften olan çıkma alacağı tutarının takip konusu aidat borcu tutarından fazla olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı" şeklindeki görüş HGK. çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Kooperatiften çıkma isteği hakkında yönetim kurulunca karar alınması veya karar alınmadığı takdirde ortak tarafından noter aracılığı ile bildirimde bulunulması gerekeceği üyelikten doğan borçların da bu tarihten sonra erdiği-
Kooperatif üyesinin istifasının ayrıldığı yıl bilançosunun genel kurulunda onaylandığı masraf hissesinin düşümünden sonra üyenin çıkma payı isteyebileceği alınan erteleme kararının genel kurul tarihi itibariyle kooperatifin mali durumu bakımından kesin bir tespite dayanmaması ve ödeme süresinin net olarak açıklanmaması karşısında geçerli bir erteleme kararı olarak değerlendirilemeyeceği-
Kooperatif genel kurul kararlarının yoklukla malûl olmadığı sürece iptal edilinceye kadar tüm ortakları bağlayacağı somut olayda da hukuken geçerli bir genel kurul kararı mevcut olduğundan davalının istifa tarihine kadarki döneme ilişkin katkı payından sorumlu olduğu-
Kooperatif ortağı olunup olunmadığının belirlenmesine bağlı bir davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceğine dair bir düzenleme mevcut olmadığından somut olayda davayı yürütme görevinin asıl görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevine girdiği-
Noter aracılığıyla bildirilen istifanın geçerli olup kooperatif yönetiminin istifayı reddetme hakkı bulunmadığı bu tarih itibariyle davalının ortaklığının sona erdiği-