Bozmaya uyulduktan sonra buna aykırı karar verilemeyeceği, kamu düzeni ile ilgili “usuli kazanılmış hak” ilkesine Yargıtayın kendiliğinden dikkate alacağı ve hakimin değişmesinin de açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamayacağı- Davanın kısmen kabulü yönünde verilen ilk kararın temyizi üzerine verilen bozma kararına uyulmakla birlikte, bozma ilamı doğrultusunda uzman bilirkişi heyetinden dava konusu edilen; "tanı, tedavi algoritmasına uygun değil ve aynı tanı ile başka tarihli muayene" gibi birçok nedene dayalı olarak yapılan tüm kesintiler yönünden inceleme ve değerlendirme içeren bilirkişi raporu alınması gerekirken, bozulan kararda hükme esas alınan bilirkişi raporundaki gibi sadece acil hastalara ilişkin kesintilere yönelik değerlendirme yapan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu- Bilirkişi heyetinde acil hekimliği konusunda uzman bilirkişi bulunması gerekirken bu alanda uzman bir bilirkişinin bulunmayıp, davalı SGK bünyesinde görev yapan müfettişinin heyette yer almasının da hatalı olduğu-
Borçlu tarafından sunulan uzman görüşü bilirkişi raporu niteliğine haiz olmadığından, Adli Tıp Kurumu raporları ile uzman görüşü arasında oluştuğu iddia edilen çelişkinin giderilmesini gerektirir hukuki bir zorunluluk bulunmadığı-