İİK. mad. 194 uyarınca -acele haller müstesna olmak üzere- müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davalarının duracağı ve bu davalara ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabileceği- Davalı-borçlu tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının reddi ile borçlunun iflasına karar verilmiş olduğundan, öncelikle mahkemece iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesi, kesinleşmiş ise ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasından 10 gün sonrasına kadar tasarrufun iptali davasının durdurulmasına karar verilmesi ve davacı alacaklıya İİK. mad. 245 ve 255/2 gereğince davayı takip konusunda aldığı belge varsa sunması için süre verilmesi, sunulduğu takdirde davanın esasının incelenmesi, sunulmadığı takdirde davanın iflas idaresine ihbarı ile taraf teşkilinin sağlanması ve iflas idaresinin huzuru ile davaya devam edilerek hükmün iflas idaresi lehine veya aleyhine kurulması gerektiği- Tapu iptal ve tescil davasında, davacı konumunda yer alan ve eldeki davada davalı borçlu sıfatı bulunan şirketin lehine tapu iptal ve tesciline karar verilen ve temyiz aşamasında bulunan davadan feragat etmesi şeklindeki işlemin, o dosyanın davacısı lehine dolayısıyla eldeki tasarrufun iptali davasında davacı aleyhine yapılmış bir tasarruf işlemi olduğu gözetilerek tasarrufun iptaline ilişkin davanın esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Sözü edilen davanın şirket tüzel kişiliği aleyhine açılması gerekirken hisse devir sözleşmesinin tarafı olan ortak aleyhine açılarak davanın sonuçlandırıldığı anlaşıldığından yargılamanın yenilenmesi istenen ilamın şirkete karşı ileri sürülemeyecek nitelikte bulunduğu ve şirket kayıtlarındaki hissedarlık durumunu etkilemeyeceği açık olduğundan davacıların eldeki yargılamanın yenilenmesi davasını açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı, bu suretle; yargılamanın yenilenmesi davasının, davacıların işbu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmaması sebebiyle reddine karar vermek gerekeceği- 6100 Sayılı HMK'nın 376. maddesi uyarıca, davanın taraflarından birisinin alacaklıları veya aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçenler, borçluları veya yerine geçmiş oldukları kimselerin aralarında anlaşarak, kendilerine karşı hile yapmaları nedeniyle hükmün iptalini isteyebileceklerinden, yargılamanın yenilenmesine konu işbu davada hile unsurunun tartışılarak belirlenmesi gerekeceği-
Mahkemece, davacıların ................. Hukuk Mahkemesi'nin ........... Esas sayılı dosyasının mevcudiyetini öğrendikleri tarihten itibaren 3 aylık hak düşürücü sürenin geçtiğinin kabul edildiği, davacılarca .......... Esas sayılı davanın mevcudiyetinin öğrenildiği varsayılsa bile, davacıların tarafı olmadıkları bu davanın içeriğini, safahatini, dolayısıyla bu davanın açılması ve sonuçlanmasının hileye dayalı olduğunu öğrenmelerinin mümkün olmayacağı- Mahkemece, davacıların hileyi ilk defa 19.02.2013 tarihinde öğrendikleri, buna göre işbu davanın süresinde açıldığının kabulü ile uyuşmazlığın esasının incelenip HMK'nın 376. maddesi uyarınca işbu davanın davacılarının aktif davacı sıfatını mahkemenin .......... Esas sayılı davası sonucunun belirleyeceği gözetilerek bu dosyanın sonuçlanmasının beklenmesi gerekeceği-
İpotek bedelinin önalım bedelinin çok üzerinde olması, yani önalım bedelinin ipotek bedelini karşılamaması da nazara alınarak, ipotek lehtarının yokluğunda ve hak kaybına yol açacak şekilde ipoteğin terkini suretiyle aleyhine hüküm kurulmuş olması nedenleriyle yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü gerektiği-
Taşınmazların yüzölçümleri ile ilgili hesap hatasının tavzihle düzeltilmesinin mümkün olduğu, yüzölçümü hatalarının HMK mad. 375'de tadadi olarak gösterilen yargılamanın yenilenmesi hallerinden olmadığı-