Mahkemece, "araçlardaki hasar bedelinin malike ödenmesi durumunda davalının borcundan kurtulabileceği" belirtilmiş ise de; davalının araçların hasarlanması nedeniyle davacıya karşı ortaya çıkan sorumluluğu kaynağını, malike karşı sorumluluktan farklı olarak taraflar arasında TBK’nın 579. maddesi kapsamında kurulan sözleşmesel ilişkiden almakta olup davacı, aradaki sözleşmesel ilişki çerçevesinde zararın tazminine ilişkin talepte bulunma hakkını haiz olduğu ve bu bağlamda davacının dava konusu hasarlanan araçların mülkiyetine sahip olmamasının TMK 981 vd. maddelerinde düzenlenen zilyetlikten ve sözleşmeden doğan hakları kullanmasına engel teşkil etmeyeceği- Dava konusu araçların fer’î zilyedi olan davacının, araçları malikine teslim aldığı şekilde iade ile yükümlü olması da nazara alınarak, davalı ile arasında mevcut TBK’nın 579. maddesi kapsamındaki sözleşmesel ilişki çerçevesinde davalıdan, dava konusu araçlarda meydana gelen zararın tazminini isteyebileceğinden davanın, erken açılan bir dava olarak nitelendirilemeyeceği-
Teslim edilen kömür miktarı düşülmeden depoda bulunduğu bildirilen Rus menşeli kömürün tamamı için başka menkul rehni sözleşmesi yapılması nedeniyle ayrı bölmelerde tutulduğu belirtilen ve bankanın yazılı muvafakati olmadan kimseye teslim edilmeyeceği taahhüt edilen kömürlerin dava dışı şirkete teslim edilmesine davacının zımni muvafakat ettiğine ilişkin ispat yükünün davalılarda olduğu yani davalı şirket tarafından ispatlanması gerektiği- Davacının, vedia sözleşmeleri gereğince davalılara bırakılan Rus menşeli kömürün depodan çıkarıldığını bilip bilmediği, davalılar tarafından yapılan bildirimlerde rehinli kömürlerin mi yoksa rehinli kömürler haricindeki diğer kömürlerin mi kastedildiği hususlarının açıklığa kavuşturulmadan mahkemece karar verilemeyeceği-
  • kayıt gösteriliyor