Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki dahi tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerektiği- Boşanma davası açılınca bir önlem olarak kararlaştırılabilen tedbir nafakası (TMK. md. 169) ile davalı kadının birleştirilen Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davasından verilebilecek tedbir nafakasını karıştırmadan; birleşen nafaka davası hakkında tarafların hak ve yükümlülüklerini gösterecek şekilde yeniden hüküm kurulması gerektiği-
Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 381/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olacağı, bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekeceği, yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebileceği- Tefhim edilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olacağından, mahkemece, 10.4.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturulması gerektiği-
Mahkemece, "ihtiyati haciz isteminin yasal koşullarının oluşmadığı" belirtilerek ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir; ancak karardan ihtiyati haciz koşullarının hangilerinin oluşmadığı anlaşılamadığından, Yargıtay denetimine elverişli şekilde hüküm kurulmasının gerekeceği-