Takibe konu ara karar, ihtiyati tedbir kararı olup, bu kararın infazı ile ilgili isteğin İİK'nun 25/a maddesine göre infaz edilemeyeceği, bu tür kararlarda tedbirin infazı için mahkemesince icra müdürlüğü veya yazı işleri müdürü veya bir başka adliye görevlisinin infaz memuru olarak tayin edileceği, 6100 sayılı HMK'nun 394. madde (HUMK. m. 101) ve bunu izleyen maddeler uyarınca mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararlarının esasına ve infazına yönelik şikayetlere de tedbir kararını veren mahkemece (somut olayda Aile Mahkemesi'nce) bakılmasının zorunlu olduğu, bu durumda, ilgilinin ihtiyati tedbir kararının yerine getirilmesini mahkemesince belirlenen infaz memurundan istemesi gerekirken ilamlı icra takibi yoluna başvurulmasının ve icra emrinin tebliğinin hukuken mümkün olmadığı-
6100 sayılı HMK'nun 394.madde (HUMK. m. 101) ve bunu izleyen maddeler uyarınca mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararlarının esasına ve infazına yönelik şikayetlere de tedbir kararını veren mahkemece (somut olayda Aile Mahkemesi'nce) bakılmasının zorunlu olduğu, bu durumda, ilgilinin ihtiyati tedbir kararının yerine getirilmesini infaz memurundan istemesi gerekeceği, mahkemece bu husus re'sen gözönüne alınıp, takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Çocuk teslimine yönelik icra takibi 04.07.2011 tarihinde başlatılmış, borçlu şikayete 08.07.2011 tarihinde gelmiş olduğundan, şikayetçiye tebligatın en geç 4 gün içerisinde ulaşabileceğinin anlaşıldığı, çocuğun teslim edilmesi gereken tarih 20 Temmuz 2011 tarihi olduğundan ve tebligatın yapılma süresi de nazara alınsa, 20 Temmuz 2011 tarihinde yapılacak teslim için, 04.07.2011 tarihinde takip yapılması ve borçluya teslim için (7) gün süre verilmesinin makul olmadığı, icra emrinde 20 Temmuz günü teslim istenilebilecekken (7) gün içinde teslim istenilmesi de ilama uygun olmadığı-
Yargılama sırasında şikayet sebepleri dikkate alınarak yeniden usule uygun şekilde çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin örnek 3 icra emri düzenlenerek borçlu tarafa tebliğ edilmiş olduğundan, icra emrine yönelik tüm eksikliklerin giderilmiş olması nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı ve şikayet tarihinde borçlunun şikayette haklı olduğu anlaşıldığından aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücreti verilmesine yer olmadığı-
Aile Mahkemesi'nin boşanma davası sırasında verdiği tedbir ara kararının, icra dairesince infaz memuru sıfatı ile yerine getirileceği,, infaz işlemini yerine getiren infaz memurunun muamelesine karşı şikayetlerin ihtiyati tedbir kararını veren mahkemece yapılıp,inceleneceği-
Takibe konu ihtiyati tedbir kararının infazı için tedbir kararını veren mahkemeden talep edilmesi ve mahkemece infaz memurunun görevlendirileceği, ilgili kararın infazı için ilamlı icra takibi yoluna başvurulamayacağı-
İş bu tensip ara kararının, İİK.nun 25 ve 25/a maddelerinde yazılı ilam niteliğini taşımadığından ilamlı takibe konu edilemeyeceği, bir başka anlatımla anılan kararın, mahkemece HMK.nun 389-393/2. maddeleri hükmüne uygun olarak verilmiş bir tedbir kararı olduğu, buna göre infaz edilmesinin gerektiği, icra emri gönderilerek takip yapılamayacağı-
Ara kararının yerine getirilmesinin, HUMK.nun 101 ve sonraki maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirin infazı suretiyle olacağı, bu durumda infaz işlemini yerine getiren memurun muamelesine karşı şikayetlerin de kararı veren mahkemede inceleneceğinin düşünüleceği, ancak, incelenen olayda henüz ilam niteliğini kazanmayan ara kararına dayalı olarak borçluya icra emri çıkarıldığı için, icra müdürünün yasaya aykırı bu işleminin icra mahkemesince denetlenmesinin ve takibin iptaline karar verilmesinin gerekeceği, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Hüküm fıkrasında atıf yapılmayan ara kararına dayanılarak ilamlı takip yapılamayacağı-