Alt kira ilişkisinin varlığı halinde kiraya verenin hapis hakkını kullanabilmesi için; asıl kiracının alt kiracıdan hapis hakkı kapsamına giren bir kira alacağının bulunması, kiraya verenin asıl kiracıdan bir kira parası alacağı olması ve asıl kiraya veren asıl kiracıdan olan kira alacağını ona karşı sahip olduğu hapis hakkı ile kısmen ya da tamamen alamamış olması gerektiği- Alt kiracının kendi kiraya vereni olan asıl kiracısına olan borcu miktarından fazla eşyası üzerinde hapis hakkı tesisi edilemeyeceği- Somut olayda; davalı asıl kiraya verenin fiilen hapis hakkı uygulayarak alacaklarına karşılık alt kiracı davacının bir kısım taşınır eşyalarına el koyduğu ancak Kanun'un aradığı şekil şartlarının gerçekleşmediği, sulh hakiminin veya icra müdürünün konuya ilişkin herhangi bir kararının bulunmadığı anlaşıldığından davacının, kendisine ait olduğunu ispat ettiği eşyaların aynen iadesini, mülkiyet hakkına dayalı olarak her üç davalıdan talep etmesinde ve söz konusu eşyaların haksız el konulması nedeniyle kullanılamaması neticesinde oluşan zararın tazmini talebini asıl kiraya verene yöneltmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Kural olarak alt kiracının kullanma hakkının kapsamı ve süresinin asıl kiracının hakkı ile sınırlı olduğu, alt kira sözleşmesinin ilk kira sözleşmesi ayakta kaldığı sürece geçerli olduğu, ilk kira sözleşmesinin feshi ya da sona ermesi ile ikinci (alt) kira sözleşmesinin de kendiliğinden sona ereceği- Mahkemece üçüncü kişinin, alt kiracı sıfatı ile borçluya tebaan mecurda bulunduğu kabul edilerek, İİK'nun 276/son fıkrası uygulanmasında üçüncü kişi sayılamayacağından taşınmazdan tahliyesine karar verilmesi gerekeceği-
Kira ilişkisinin sözleşmenin nispiliği ilkesi gereği, yapılan sözleşmenin sadece taraflar arasında hüküm ve sonuç doğuracağı bu nedenle alt kira sözleşmesinin tarafı olan şirkete dava açılamayacağı-
Davacı kiraya veren baz istasyonu kurulduğunu öğrendiği tarihte baz istasyonunun kaldırılması için ihtarname keşide etmiş ise de dava tarihine kadar davalı hakkında yasal bir işlem başlatmadığından ve kira sözleşmesinin feshi yoluna gitmediğinden davacının kira sözleşmesine zımnen muvafakat ettiği-
Davalı tarafından, kiraya veren şirketin çift imza ile temsil edildiği, tek imza bulunan ek sözleşmenin davalı şirketi bağlamayacağı ileri sürülmüş ise de taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayan kira sözleşmesi de aynı yönetim kurulu üyesi tarafından tek imza ile düzenlendiğinden ek sözleşmenin davalı şirket açısından hüküm ifade etmediğini ileri sürmenin iyi niyetle bağdaşmadığı-
Kira sözleşmesinin haklı nedenle feshi sebebiyle kira kaybı, cezai şart alacağı ile araç satış vaadi sözleşmesi gereğince mülkiyeti devredilmeyen araçların bedelinin tahsili, birleşen dava ise araç satış vaadi sözleşmesine göre ödenen bedelin iadesi istemi-
Davalı kiracı 6098 sayılı TBK' nın 322/2. maddesindeki düzenlemeye ve kira sözleşmesinin 3.maddesindeki hükme aykırı olarak kiralananı davalı şirkete devrettiğinden, devralan bu şirketin fuzuli şagil olduğunun kabulü gerektiği, her ne kadar kiracının akde aykırı olarak kiralananı başkasına devretmesi halinde kiraya verenin sözleşmeye aykırılık sebebiyle tahliye davası açabilmesi için TBK' nın 316.maddesi uyarınca kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi halde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve bu bildirimin sonuçsuz kalması gerekiyor ise de, kiracı dışında üçüncü kişi konumunda olan fuzuli şagil hakkında ihtar çekilmesine gerek olmadığı-
Kira sözleşmesinden kaynaklanan rucuen tazminat istemi-
Kiralayan tarafından açılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi-
Kiralananın tahliyesi-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor