Ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyi niyetli olmasının o işlemi geçerli kılmayacağı-Bilirkişinin oy ve görüşü hakimi bağlamaz ise de, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hakimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden tüm dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi ve buradan alınacak bilirkişi raporu sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Mahkemece, miras bırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahede kâğıtları, reçeteler vs. ile birlikte, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesi, vasiyetname tarihinde murisin hukuki ehliyete sahip olup olmadığı konusunda rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Vasiyetçi vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte 93 yaşında olduğundan, murisin, hukuki ehliyetinin tespitinin doktor raporu ile kanıtlanmasının esas olduğu- Vasiyetnamelerin, hiçbir şart aranmaksızın tenkise tabi olduğu- Dava dilekçesinde, davacıların mahfuz hisseye tecavüzde bulunduğu belirtilerek, işlemin iptalinin istenmiş olduğu ve talebin tenkis istemini de içerdiği gözetilerek; bu talep doğrultusunda da bir inceleme ve araştırma yapılması gerektiği-
Vasiyetname tarihinde, murisin, 74 yaşında olduğu anlaşılmaktadır. Murisin vasiyetnamelerin düzenlendiği tarihte (74 yaşındayken), ayırt etme gücünün olumsuz etkilendiği ileri sürüldüğüne göre, vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği- Bilirkişilerin "rey ve mütealası" hakimi bağlamaz ise de, temyiz kudretinin yokluğu, akıl zayıflığı gibi psikolojik nedenlerin belirlenmesi çok zaman hakimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden, vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği- Mahkemece; öncelikle mirasbırakanın terekesinin (temlik içi - temlik dışı), taraf vekillerinin beyanına da başvurularak belirlenmesi (HMK. md. 31), tereke kapsamındaki taşınır - taşınmaz mal varlığı hakkındaki bilgi, belge ve kayıtlar dosyaya celbedilmesi, ondan sonra tenkis hesabı yapılması gerektiği-
Murisin, tüm hastane kayıt ve belgeleri, varsa film ve grafikleri, raporları getirtilip vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekeceği- Mirasçılık ve mirasın geçişinin, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirleneceği, miras bırakan 1.1.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 s. Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 1.1.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği- Murisin terekesinde bulunan tüm aktif ve pasifinin araştırılması, uzman bilirkişiden tenkis ilkeleri dikkate alınarak alınacak rapor ile tenkis miktarının belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Murisin vasiyetnamesinin düzenlenmesi sırasında hukuki ehliyetinin tespiti uzmanlık gerektirdiği, murise ait hastane kayıtları toplandıktan sonra, dosyanın tümü ile Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Vasiyetname ile tüm malvarlığı davalıya bırakılmış olup, davacıların mirastan ıskat edilmediği, bu nedenle vasiyetnamenin iptali sebebi mevcut olmadığı takdirde davacı tarafın terditli olarak ileri sürdüğü tenkis talebinin incelenmesi ve ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerektiği-
Belirlenen oranın davalıya vasiyet edilen taşınmazın tercih tarihindeki değeri ile çarpımı sonucu ortaya çıkacak miktarın (temyiz eden davacı aleyhine olmayacak şekilde) hesap edilerek ödetilmesine karar verilmesi gerekirken yetersiz ve eksik hazırlanmış bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği-
Mirastan çıkarma sebebin varlığının ispat edilememesi halinde, tasarrufun mirasçının saklı payı dışında yerine getirileceği (TMK md. 502) bu sebeple de, böyle bir durumda davanın tenkis davası olarak görülüp, tenkis hükümleri çerçevesinde inceleme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden miras bırakanın saklı payı aşan tasarrufu yönünden vasiyetnamenin kısmen iptaline şeklinde karar verilmesinin de doğru bulunmayacağı-
Sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere; vasiyetçinin vasiyetname tarihinde fiil ehliyetine sahip olup olmadığının saptanmasının uzman bilirkişiler ve resmi sağlık kurulu raporu aracılığıyla yapılması gerekeceği - Adli Tıp Uzmanı olmakla birlikte bu konuda yeterli uzmanlığı bulunmayan bilirkişiden alınan raporun geçerli olmayacağı-
Mahkemece, davacıdan murisin vasiyetname tarihindeki sağlık durumunu gösterir hastane kayıt, reçete, rapor, sağlık karnesi vs. gibi delilleri re'sen sorulup istenerek, vasiyetnamenin tazmininde alınan Sağlık Ocağı raporu da celp edildikten sonra, vasiyetnamenin tanzim tarihinde murisin hukuki ehliyete sahip olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınarak sonucu uyarınca bir karar verilmesinin gerekeceği-