Sıra cetvelinin Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğinin, davacıya tebliğ olduğunun anlaşıldığı, Kanun'da öngörülen 15 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen dikkate alınması gerekeceği, açılan davanın hem ilan tarihine göre hem de tebliğ tarihine göre süresinde olmadığı dikkate alınarak davanın HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu- TMK. 705 gereğince, tapu iptal ve tescil kararının kesinleşmesi sonucu mülkiyetin geçeceği- Tapu iptal ve tescil davasının kabulüne ilişkin kararın kesinleşmesinden (ve tescil işleminden) önce, dava konusu taşınmaz henüz tapuda borçlu adına kayıtlıyken taşınmaza haciz konulması halinde, tapu iptali ve tescil davası lehine kesinleşen üçüncü kişinin "haczin kaldırılmasına" ilişkin şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği- Maddi hataya dayanan bozma kararına uyulması usulü müktesep hak teşkil etmeyeceğinden, bozmaya uyulmasının davacı üçüncü kişi lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı-
Haciz tarihinden sonra taşınmazın üçüncü kişi lehine tapu iptal tescil kararı verilip kesinleşmesinin haciz tarihindeki mülkiyetin durumuna bir etkisinin olmadığı, tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapu kaydındaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm bulunmadığından bu karar sebebi ile ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, taşınmaz ihalesinde takibin tarafları dışında taşınmazı ihalede satın alan üçüncü kişilerin de menfaatinin korunması gerektiği, aksinin kabulü hâlinde ihaleye olan talep ve talip azalacağından, icra takibinin ve borçlunun sorumluluğunun etkisizleşmesine yol açacağı-
Kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ile tescil, şerhlerin kaldırılması ve elatmanın önlenmesi istemi-
Tapuya gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin şerhinden sonra fakat davacının satın alma tarihinden önce, taşınmazın önceki malikinin borcu sebebiyle haciz şerhi işlenmişse tapunun aleniyet prensibi gereği ilgililerin taşınmazın tapu kaydındaki şerhleri gördüğünün ve davacının taşınmazı haciz şerhleri ile yükümlü olarak satın aldığının kabulü gerektiği-
Davalının haczinin, davacının açtığı tapu iptali ve tescil istemli davanın karar tarihinden sonra işlendiği anlaşıldığından, mahkemece, dava konusu taşınmazın borçlu adına olan tapu kaydının iptali ile üçüncü kişi adına tesciline karar verildiği, verilen tescil kararının "kurucu" nitelikte bir işlem değil, "bildirici" nitelikte bir işlem olduğu gözetilerek, mülkiyet hakkının haciz tarihinden önce davacı üçüncü kişiye geçtiğinin kabulü ile "haczin kaldırılmasına" karar verilmesi gerektiği-
20. HD. 22.05.2019 T. E: 2016/13570, K: 3585-
Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesinin bile haczin kaldırılması sonucunu doğurmayacağı- Tescil kararı hacizden sonra kesinleştiğinden ve bu kararda tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de bulunmadığından, "haczin kaldırılması" isteminin ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceği- İcra mahkemesi kararlarının, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeseler de, kendi aralarında kesin hüküm oluşturdukları- Kesin hüküm oluşturan bir mahkeme kararının varlığı halinde dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiği- İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, eldeki şikayet yönünden kesin hüküm oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Taşınmaza yerel mahkemece tedbir niteliğinde konulan ve tapuya işlenen ihtiyati haczin aynı mahkeme tarafından ek karar ile kaldırıldığı anlaşıldığından, şikayetçinin icra mahkemesine yaptığı başvurusunda hukuki yararının bulunmadığı-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor