Mahkemece ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacı tarafça itirazın iptali davası alacak davası olarak tam ıslah edildiğinden ve ıslah, dava dilekçesinin baştan itibaren düzeltilmesine yönelik bir taraf usul işlemi olduğundan bu niteliği itibarıyla ilk davanın devamı olup yeni bir dava olmadığından hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu, davalının usulüne uygun takas mahsup defi bulunmadığı gibi harcı yatırılarak açılmış bir karşı davanın da bulunmadığı nazara alındığında, var ise davalı zararının işbu davada davacı alacağından tenkis edilmesinin mümkün olmadığı-
Merci tayini kararları kesin olup, aleyhine karar düzeltme yoluna gidilemez. Mahkemece, davanın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu dikkate alınarak, taraf delillerinin buna göre toplanması, alınacak bilirkişi raporları da tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekmektedir. Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle Mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ilk görevsizlik kararının Yargıtay ..... Hukuk Dairesinin ilamı ile uyuşmazlığa Asliye Hukuk Mahkemesince bakılacağı belirtilerek bozulmasına karar verildiği, 6100 sayılı HMK'nın 23/2. maddesinde, “Yargıtayca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve ve yetkiye ilişkin kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar” hükümlerine yer verildiği, Kanun'un bu hükmü uyarınca uyuşmazlıkta Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu hususunun kesinleştiği- .................. Asliye Hukuk Mahkemesince hiçbir ara karar kurulmaksızın davaya ticaret mahkemesi sıfatı ile yargılamaya devam edilmesi ve ticari dava olması gerekçe gösterilerek ................ Ticaret Mahkemesine gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, .................. Ticaret Mahkemesince dosyadaki görev hususundaki bozma ilâmı ve diğer belgeler gözetilmeksizin uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklı olması sebebiyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş olmasının yerinde olmadığı-
Davacının kanun yolu başvurusunu inceleme görevinin bölge adliye mahkemesine ait olduğu-
........ İş Mahkemesi'nin görevsizlik kararının, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmekle, bundan sonra davaya bakacak olan mahkemeyi bağlayıcı olduğu, yerel mahkemece ........... İş Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle davanın HMK 114/1-c maddesindeki “mahkemenin görevli olması” dava şartı eksikliği nedeniyle HMK 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediği-
Her ne kadar Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kararında hükmün görev yönünden bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece de bozmaya uyularak davada iş mahkemesinin görevli olması nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi bozma ilamında, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin göreve ilişkin kesinleşen bozma ilamının dikkate alınmamış olmasının Dairemizce maddi hata olarak değerlendirildiği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğundan usuli kazanılmış hakkın istisnalarından olup kararın bozulmasına engel teşkil etmeyeceği, şu halde; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi bozma ilamına uyularak verilen görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddi kararı usul ve yasaya uygun düşmediğinden, HMK'nın 23/2 maddesi uyarınca bağlayıcı nitelikte bulunan Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin davanın genel mahkemede çözümlenmesi doğrultusundaki kararı gereği, mahkemece esasa girilerek inceleme yapılması, delillerin toplanıp değerlendirilmesi ve talep hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Davanın nüfus kayıt düzeltme davası yönü ile Asliye Hukuk Mahkemesi görevli ise de 6100 sayılı HMK'nin 23. maddesi gereği davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağladığından görev hususuna girilmediği-
Merci tayinine ilişkin Yargıtay Özel Dairesinin kararlarına karşı direnilemeyeceği-
Kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve ilişkin kararın bağlayıcı olduğu-
İş mahkemesince, "istemin, ilamlı takip sırasında alacaklı kuruma fazla ödenen tazminat miktarı nedeniyle icra müdürlüğünün işlemini şikayete ilişkin olduğu ve bu tür uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğu" gerekçesiyle, görevsizlik kararı verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmakta olup, HMK'nun 22/2 ve 23/2. maddeleri gereğince icra mahkemesinin bu görevsizlik kararı ile bağlı olmadığının kabulü gerekeceği, o halde; icra mahkemesince, görevsizlik ile birlikte dosyanın görevli iş mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken; genel mahkeme gibi yargılama yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor