TÜRK TİCARET KANUNU > - Ticaret Şirketleri > - Anonim Şirket > - Sona Erme ve Tasfiye > - B) Tasfiye > - II - Tasfiye işleri > Madde 541 - 2. Alacaklıların çağrılması ve korunması
Madde Listesi Madde 541 - 2. Alacaklıların çağrılması ve korunması
İhyası istenen şirket aleyhine açılan dava derdest iken tasfiyesinin kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, tasfiye memuru tarafından yapılan ilan sonucu başvuru olmamasının alacağı düşürmeyeceği gibi derdest davanın terkinden önce açılmış olması ve tasfiye memurunun sorumluluğu gözetildiğinde derdest bir dava bulunması nedeniyle tasfiyenin usulüne uygun eksiksiz tamamlandığından bahsedilemeyeceği- Derdest dava ve icra takibi nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı bulunduğundan terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşullarının oluştuğu, davaya konu şirketin derdest dava dosyası ile ilgili ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olarak şirketin yeniden ticaret siciline kayıt ve tesciline karar verilmesinde ve tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu olduğu-
Ticaret unvanı ticaret sicilinden silinen bir sermaye şirketinin, TTK uyarınca tasfiye sürecini tamamladığından, artık bundan sonra aktif ve pasifini gösteren bir mal beyanını vermesinin fiilen mümkün olamayacağı, bundan hareketle mal beyanında bulunmadığından bahisle mahkumiyet kararı verilemeyeceği- İİK’nun 44. maddesindeki mal beyanında bulunma yükümlülüğünün gerçek kişi tacirlere yönelik bir yükümlülük olduğu ve ticaret şirketlerini kapsamadığı-
Mahkemece, "kooperatifin ihyasına" karar vermekle yetinmek gerekirken "... kesinleşmiş ilam içeriği ve kesinleşmiş ilam içeriğine konu ...icra dosyasındaki alacakla sınırlı olmak üzere" ihyaya karar verilmesinin hatalı olduğu-