Bilirkişi raporunda, ... parselin olması gereken koordinat ve ölçek bilgileri ile kamulaştırmada sayısallaştırma yapılırken esas alınan hatalı koordinat ve ölçek bilgilerin açıklanmadığı , bu bilgileri içeren dayanak belge ve krokiler gösterilmediği ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı olmadığı- Adil yargılanma hakkının bir gereği olarak davacının iddiası da dikkate alınmalı, ... parselde gerçekleştirilen 20.05.2008 tarihli imar işlemi öncesi ve sonrasına göre davacı ve davalı parsellerin koordinat ve ölçek bilgileri gösterilmeli, imar işlemi ve kamulaştırma işlemindeki sayısallaştırma metodları , tekniği, dayanak verileri ve belgeleri açıklanmalı, ... parseldeki kamulaştırma işlemi ile ilişkilendirilerek davacının iddia ettiği taşınmazdaki eksikliğin ne suretle meydana geldiği tam ve net bir kanaat uyandıracak şekilde tespit edilmesi gerektiği-
M.lik işçilerin, kıdem, ihbar tazminatları ve yıllık izin ücretlerinin belirsiz olduğu- Yıllık izin ücretleri, kıdem ve ihbar tazminatlarının belirsiz alacak davasına konu olabileceği-
İcra takibine konu belgenin yabancı dilde düzenlendiği, muhatap banka da yabancı olduğundan işlemin "yabancılık unsuru" içerdiği görüldüğünden, TTK. mad. 820 gereğince, takibe konu belgenin imza edildiği ülke ile ödeme yerinin bulunduğu ülkenin hukuk mevzuatını ve dilini bilen Üniversitelerin Ticaret Hukuku kürsüsünden özellikle kambiyo hukuku alanında yetkin bilirkişiden "takibe dayanak belgedeki kayıtların kambiyo hukukundaki karşılıkları ile açıklanması" amacıyla rapor alınması gerektiği- Alınacak bilirkişi raporunda Türk mevzuatına ilişkin ve hukuki nitelendirme olmaması gerektiği- İcra takibine dayanak belgenin kambiyo vasfında olduğunun ve alacaklının takip hakkının bulunduğunun tespit edilmesi hâlinde borçluların borca yönelik itirazların mahkemece inceleneceği-
Davacıya ait marka ile davalıya ait ambalaj tasarımının iltibasa neden olacak şekilde benzer olduğu, dolayısı ile yeni ve ayırt edici niteliğinin bulunmadığı iddiası ile endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğünün ve keyfiyetin ilanı istemine ilişkin davada, uyuşmazlık konusunun teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinin, marka ve tasarım uzmanı ile reklam ve pazarlama uzmanından oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinin görüşüne başvurulduğu, bilirkişi raporunun çoğunluk görüşünün 554 sayılı KHK'nın 5, 6, 7 ve 11 madde hükümleri dikkate alınarak yapılacak kıyaslama ve değerlendirmeleri içermediğinden dolayısıyla hükme esas alınamayacağından, muhalefet görüşünü savunan bilirkişi ise raporunu marka karşılaştırması yaparcasına düzenlediğinden, itiraz üzerine alınan ek bilirkişi raporunda bütün heyet bir araya gelmek suretiyle usulüne uygun bir müzakere ve değerlendirme yapılmadığından, davacı tarafın itirazlarını ve davalı tarafın savunmalarını da karşılayacak şekilde yeni bir bilirkişi heyetinden görüş alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı arsa sahibi nama ifaya izin talep ederek sözleşmenin ayakta kalmasını amaçlamakta olup, mahkemenin sözleşmenin feshi yönünde taraf iradelerinin zımnen birleştiğine dair tespitinde isabet bulunmadığı- Mahkemece, karşı davada davacının nama ifaya izin talebi değerlendirilerek, bu doğrultuda bir karar verilmesi gerektiği- Bilirkişilerin raporu yazılı vermesi gereken hallerde, konuyu bir arada görüşüp müzakere ederek müşterek rapor hazırlamaları gerekmekte olup, ancak azınlıkta kalan bilirkişi varsa oy ve görüşünü ayrı bir rapor halinde de mahkemeye sunmasının mümkün olduğu- Asıl davada mahkemece, imalat bedeli tespit edilirken bayındırlık fiyatlarının esas alınmasında isabet bulunmadığı, tespitlerin rayiç bedeller dikkate alınarak yapılması gerektiği-
Bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, mahkemece çoğunluk görüşü esas alınarak haczin kaldırılmasına karar verildiği, neden çoğunluk görüşüne itibar ettiği, neden azlık görüşünün uygun olmadığı hususunda da yeterli, doyurucu ve denetime elverişli gerekçe belirtilmediği görüldüğünden, mahkemece, bilirkişi raporunun değerlendirilmesi gerektiğinde bilirkişilerden ek rapor alınarak sonuca gidilmesi, olmadığı takdirde yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak hükme elverişli rapor aldırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Bilirkişi raporunun kararın verilmesinden 2 sene sonra dosyaya sunulduğu anlaşıldığından elektrik bilirkişi raporu olmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Yandığı belirtilen ağaçların adedi ile 2012 yılı İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nden temin edilen birim fiyatlarının çarpılması suretiyle hüküm altına alınan toplam miktarın belirlendiği anlaşılmış olup, ancak ilgili ziraat bilirkişi raporunda söz konusu ağaçların sulama,çapalama, vb. yetiştirme masraflarının belirlenen ağaç bedellerinden mahsup edilmediği sabit olduğundan söz konusu ziraat bilirkişi raporunun da hükme esas almaya yeter nitelikte olmadığı-
Bozma sonrası alınan iki rapor arasında asıl ve birleşen davalarda davacı borçlu yönünden işlemiş faize yönelik yapılan hesaplamalarda çelişki olduğundan işbu çelişki giderilmeksizin hüküm kurulamayacağı-